Elektrik Enerjisi Üretmenin En Kolay Yolu

İngiltere'deki Bird Caddesi üzerine inşa edilen özel üçgen paneller üzerinde yürüyen insanlar elektrik üreterek sokak lambalarının yanmasını sağlıyor.

Elektrik enerjisi her geçen gün daha büyük önem kazanırken şirketlerle birlikte hükümetler de bu alana özel olarak yatırımlarını artırmaya devam ediyor. Rüzgar türbinleri ve güneş enerji panelleri doğal yollardan elektrik üretimi için büyük önem taşıyor olsa da yeterli görülmüyor. Zira elektrik üretiminin daha da çeşitlendirilmesi söz konusu.

Konuyla ilgili en somut örneklerden birisi İngiltere'nin başkenti Londra'da Bird Caddesi üzerine kurulan elektrik üreten yol olarak gösterilebilir. Pizoelektrik teknolojisi sayesinde üçgen panellerin yerleştirildiği yollar insanların yürümesiyle birlikte elektrik üretmeye başlıyor. Bu sistem vasıtasıyla üretilen elektrik ise tahmin edilebileceği üzere doğrudan sokak aydınlatmalarında kullanılıyor.

  • Pizoelektrik: Yunancada "basınç" anlamına gelen bu terim, bazı malzemelere uygulanan mekanik basınç sonucunda malzemenin elektrik potansiyel değiştirme yeteneğine denir.

Her bir adımda 5 Watt'lık elektrik enerjisi üreten yollar, kablosuz vericilere güç aktararak bölgedeki sokak lambalarının aydınlanmasını sağlıyor. Üstelik buna ek olarak elektrik üreten yollar üzerinde yürüyenler telefonlardaki sağlık uygulaması üzerinden yolla ilgili verilere erişip, detaylı analizler gerçekleştirebiliyor.

Üstelik Londra'da kurulan bu sistemin önümüzdeki dönemlerde farklı şehirlerde de aktif olarak kullanılması bekleniyor. Zira, Bird Caddesi şu anda konuyla alakalı olarak pilot bölge seçilmiş durumda. Gelecekte İngiltere'nin yayalar tarafından aktif olarak kullanılan birçok farklı bölgesine aynı sistemin kurulması bekleniyor. Doğal olarak bu sayede de elektrik üretiminin hat safhalara çıkacağı tahmin ediliyor.

Geçtiğimiz dönemlerde Fransa da benzer bir çalışma yaptığını duyurmuş; hatta Normandiya bölgesinde dünyanın ilk elektrik üreten yolunu hayata geçirmişti.

Kaynak: gzt.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.