Çocukların Kara Lastikten Sıcak Bota Giden Mutluluk Hikayesi

Kars'ta 2 yıl önce sosyal medya hesabından "Bir oyuncak da sen ver" sloganıyla Taner Güneş ve gönüllülerce başlatılan kampanya ile köydeki çocukların ihtiyaçları karşılanıyor.

Kars'ta 2 yıl önce Taner Güneş ve gönüllülerin sosyal medya hesabından "Bir oyuncak da sen ver" sloganıyla başlattığı yardım kampanyasıyla oyuncak, bot ve mont verilen yüzlerce çocuğun yüzü güldü.

Kentte özellikle köylerde maddi durumu iyi olmayan çocuklara destek için harekete geçen Taner Güneş, sosyal medya hesabından "Bir oyuncak da sen ver" sloganıyla yardım kampanyası başlattı.

Kendisine destek olan diğer gönüllüler ile kampanyayı genişletip köy köy dolaşan Güneş, çok sayıda çocuğa oyuncak dağıttı.

Kara lastikli çocuklara oyuncağın yanında topladıkları mont, bot, eldiven gibi malzemeler dağıtan gönüllü ekip, son olarak Kars'ın Digor ilçesindeki Hasancan köyündeki çocuklara yardım ulaştırdı.

Birçok çocuğun ayağındaki kara lastikleri çıkartan gönüllü ekip üyeleri, onları sıcak botla buluşturmanın mutluluğunu yaşadı.

Yeni giysilere, botlara kavuşan çocukların mutluluğuna ortak olup onlara pamuk şeker ve çeşitli yiyecekler de ikram eden ekip, son iki yılda yardım ulaştırdıkları yüzlerce çocuğun yüzünü güldürmenin mutluluğunu yaşıyor.

Kampanyayı başlatan Taner Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sosyal medya üzerinden başlattıkları kampanyayla birçok çocuğa ulaştıklarını söyledi.

Kampanyaya desteğin her geçen gün artarak devam ettiğini ifade eden Güneş, "Eskiden şartlar şu anki kadar iyi değildi, oyuncağımız kısıtlı sayıdaydı, hatta terliklerle halının desenleri arasında arabacılık oynardık. Çocukların oyuncakla buluşması için sosyal medyada 'bir oyuncak da sen ver' kampanyası başlattık. dedi.

Güneş, kampanya sayesinde yardım dağıtmak için gittikleri köylerdeki çocuklarla eğlenceli vakit geçirdiklerini anlatarak, "Kampanyamız çok güzel şekilde ilerliyor, takipçi arkadaşlarımız olabildiğince duyarlı, Türkiye genelinden oyuncaklar topluyoruz. Kars'ın ücra köşelerindeki köylere gidip oyuncak dağıtıyoruz. Ekiplerimiz var, gönüllü arkadaşlarımız da bize katılıyor, her hafta sonu köylerde etkinlikte bulunuyoruz." diye konuştu.

"20 BİN MONT TOPLAMAYI HEDEFLİYORUZ"

Köylerdeki birçok çocuğa oyuncak ve giysi yardımında bulunduklarını vurgulayan Güneş, "Yeri geliyor çocukları yaş pastayla buluşturuyoruz, pamuk şekeri, kağıt helvasıyla tanıştırıyoruz. Yüzlerindeki o mutluluğa ortak olmaya çalışıyoruz. Şimdiye kadar 500 çocuğu oyuncakla buluşturduk, yaklaşık 150 çocuğun bot ve mont giymelerine vesile olduk. Değerli takipçilerime çok teşekkür ediyorum. Türkiye halkı gerçekten çok duyarlı, böyle olunca biz yardım için daha da hırslanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Güneş, çocukların mutluluğu için birçok çaba sarf ettiklerini dile getirerek, "Zaman zaman köylere mutlulukla sevinçle giderken çocukların çorapsız, yırtık botlarla, montlarla olduğunu görünce hüzünle geri dönüyoruz. Hedefimiz nasip olursa 2019 yılını 2020 ye bağlayan dönemde 10 bin bot ve 20 bin mont toplamayı hedefliyoruz." dedi.

ÇOCUKLARIN KARA LASTİKLERİ SICAK BOT İLE DEĞİŞTİRİLDİ

Kağızman Devlet Hastanesinde anestezi uzmanı olarak görev yapan gönüllü Aslı İpek de oyuncak ve giysi verdikleri çocukların çok mutlu olduğunu ifade ederek, "Köye ilk girdiğimde çocuklar koşarak geldiler, durumları maddi olarak kötü zaten. Yaptığımız yardımlarla çocukların yüzü güldü. Çocukların ayaklarındaki kara lastiklerini değiştirdik, çoğu yırtıktı, sıcak botlara kavuştular. Bu tür çocuklar için herkesten yardım bekliyoruz." dedi.

Kafkas Üniversitesinde öğrenim gören Zehra Beyza Duran ise yardım dağıttıkları köye daha önceden gelip çocukların durumunu araştırdıklarını belirterek, "Burada çoğu çocuğun ayağında ayakkabı yoktu, montları yoktu. Yardımlarımızla çocukların mutlu olması beni duygulandırdı, çok mutlu oldum." diye konuştu.

Yardım alan çocuklardan Didem Bitimli de yardımlarla mutlu olduklarını anlatarak, "Yardım yapan gönüllüleri çok seviyoruz. Yardım alan kardeşlerimiz ve diğer çocuklar çok mutlu oldu, eğlendiler. Her şey için çok teşekkür ediyoruz." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.