Çocuğunuzu Kış Hastalıklarından Korumanın 12 Yolu!

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma C. Cüneydi, çocuğunuzu üst solunum yolu hastalıklarından korunmanın 12 kuralını anlattı.

Soğuk havanın kendini iyiden iyiye hissettirdiği bugünlerde ana okulu, okul ve alışveriş merkezleri gibi kapalı mekanlarda geçirilen zamanın uzaması, hasta kişilerle yakın temas gibi nedenlerle nezle ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, en sık 2-6 yaş arasındaki çocukları etkisi altına alıyor. Bunun nedeni ise bu yaş grubundaki çocukların el yıkama alışkanlıklarının tam oturmaması, kontrolsüz bir şekilde havaya ve etraftaki kişilerin yüzlerine ve objelere öksürüp, hapşırmaları.

Çocukluk çağında oldukça sık gelişebilen bu hastalıklar oluşturdukları ateş, bulantı, kusma, öksürük, baş ile karın ağrısı ve ishal gibi sorunlarla yaşam kalitesini düşürmelerinin yanı sıra zamanında tedavi edilmezlerse; kulak iltihabı, bronşit , zatürre, sinüzit gibi hastalıklara da yol açabiliyor. Bu nedenle çocukları üst solunum yolu enfeksiyonlarından korumak çok önemli!

1- ELLERİNİ EN AZ 15 SANİYE YIKAYIN

Çocuğunuzun ellerini en az 15 saniye sabunla ovuşturarak yıkamanız, sadece üst solunum yolları enfeksiyonlarını değil, her türlü bulaşıcı hastalığı önlemede en etkili yol. Bu nedenle sabahları rutin uygulamanın yanı sıra; hasta kişiyle temas ettiğinde, burnunu sildiğinde, enfekte olduğuna inandığınız materyalleri tuttuğunda, ellerine doğru hapşırdığında ve sokaktan geldiğinde ellerini mutlaka yıkayın. Ayrıca anlık oluşabilecek bulaşma  için yanınızda antiseptik spreyler bulundurmanızda da fayda var.

2- C VİTAMİNİ ÇOK ÖNEMLİ

Toplumdaki yaygın inanışın aksine üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalandıktan sonra alınan C vitamini koruyucu etki sağlamıyor. Yapılan çalışmalarda, hasta olmadan önce ise korunmada yararlı olabileceği belirtiliyor. Mandalina, limon, kırmızı lahana, kuru kekik, kivi, brokoli, ıspanak ve karnabahar gibi besinler C vitamininden oldukça zenginler. Çocuklarda günlük ortalama C vitamini ihtiyacı 50 mg oluyor. Günde 1-2 mandalina veya 1 portakalın içerdiği C vitamini bu ihtiyacı karşılamaya büyük oranda yetiyor. Ayrıca sebze ve meyvelerle de  takviye edilince çocuğunuzun vitamin ihtiyacı karşılanmış oluyor.

3- DEMİR VE MİNERALDEN ZENGİN BESLEYİN

D vitamini ile mineraller de bağışıklık sistemini güçlendirdikleri için kış mevsiminde çok önemli bir yer tutuyor. Bu yüzden çocuğunuzun sadece C vitamini değil, demir ve mineral içeren tüm besinleri düzenli tüketmesi üst solunum yollarından korunması için çok önemli. Et, sebze ve bakliyat gibi demir ile mineralden zengin besinleri sofranızdan eksik etmeyin.

4- KALIN GİYDİRMEYİN

Evde veya sokağa çıkarken çocuğunuzu çok kalın giydirmeyin. Çünkü gereğinden kalın giydirilen çocuklar terleyip daha kolay hasta olabiliyor. Bunun yerine ısıyı koruyan 2-3 kat orta incelikte kıyafet yeterli gelecektir. Böylelikle ısı durumuna göre çocuğunuzun kıyafetini çıkartıp, terlemenin önüne geçebilirsiniz. Vücutta ısı kaybının önüne geçmek için başını da sıkı koruyun.

5- ATKI VE ELDİVENLERİNİ SIK SIK YIKAYIN

Hijyenik olmayan atkı ve eldivenlerde barınan virüsler ağız ve burun yoluyla vücuda yayılarak üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açabiliyorlar. Bu yüzden hijyenik olmadığını düşündüğünüz bir yerle temas eden atkıyı çocuğunuzun yüzüne sarmayın. Aynı önlemi eldivenleri içinde alın. Çocuğunuzu üst solunum yolları hastalıklarından koruyabilmek için bu tür hastalıklarında eldiven atkı gibi aksesuarlarını her gün yıkamanızda fayda var.

6- HASTAYKEN ÖPMEYİN 

Üst solunum yolları hastalıkları ağız, burun salgıları ve nefes yoluyla bulaştığı için öpücüğünüz çocuğunuzu hasta edebiliyor. Bu nedenle hasta olduğunuzda çocuğunuzu öpmekten kaçının. Tükürük ve ağız salgınızla temas etmemesi için hapşırırken veya öksürürken ağzınızı kapayın. Ayrıca evde yaşayan aile bireyi veya siz üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanmışsanız maske takmanız da çok önemli.

7- EN AZ 6 AY ANNE SÜTÜ İLE BESLEYİN 

Anne sütü çocuğun güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmasında büyük bir rol oynuyor. Örneğin bebekler en az 6 ay anne sütü aldıklarında enfeksiyonlara karşı dirençli oluyorlar. Grip aşısının 6 aydan önce yapılmadığı ve grip ilaçlarının da mümkünse 1 yaşından önce verilmediği düşünülürse, ilk 6 ay anne sütü ile beslenmenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.

8- ODA ISISINI 22-23 DERECE ARASINDA TUTUN

Çocukların doğduklarından itibaren yaşadıkları yerlerin ısısı vücutlarını bu tür hastalıklara daha dirençli veya daha hassas yapabiliyor. Çocuğunuzu çok sıcak odada yatırmayın. Çünkü sıcak hava üst solunum yollarını kurutuyor, mukoza bütünlüğü bozulduğu için de virüsler mukozadan vücuda kolayca içeri giriyor. Odanın sıcaklığının 22-33 derece arasında olması yeterli gelecektir.

9- GÜNDE 8-10 SAAT UYUYUN

Güçlü bir bağışıklık sisteminde yeterli süre uyumak da büyük rol oynuyor. Çocuğunuz yuva ve okul çağında ise günde ortalama 8-10 saat uyuması çok önemli.

10- ALIŞVERİŞ MERKEZİ YERİNE PARKTA OYNATIN

Kapalı mekanlarda öksürük ve hapşırık yoluyla havaya saçılan virüslerin havada asılı kalması, bu hastalıkların yayılmasını kolaylaştırıyor. Açık hava ise bu konudaki riski en aza indiriyor. Çocuğunuzla özellikle salgın zamanlarında kapalı yerlerde zaman geçirmeyin, açık havayı tercih edin.

11- GRİP AŞISINI YAPTIRIN

Grip aşısı, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada bir başka önemli yol. Grip mevsiminin mart ayına kadar, bazen mart ayını da kapsayacak şekilde devam ettiği varsayılırsa, halen aşısını yaptırabilirsiniz. Ancak aşının koruyucu etkisi 15 günde başlayacaktır.

12- OYUNCAKLARINI SIK SIK YIKAYIN

Çocuğunuzu klavye, kapı kolu, telefonlar, hasta birinin kişisel eşyaları gibi elle temas eden malzemelerle mümkün olduğunca temas ettirmeyin. Bu tür nesneleri ve oyuncaklarını da sık sık dezenfekte edin.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.