
Cin Suresi 28. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Cin Suresi 28. ayeti ne anlatıyor? Cin Suresi 28. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Cin Suresi 28. Ayetinin Arapçası:
لِيَعْلَمَ اَنْ قَدْ اَبْلَغُوا رِسَالَاتِ رَبِّهِمْ وَاَحَاطَ بِمَا لَدَيْهِمْ وَاَحْصٰى كُلَّ شَيْءٍ عَدَدًا
Cin Suresi 28. Ayetinin Meali (Anlamı):
Tâ ki, peygamberlerin, Rablerinden gelen mesajları eksiksiz olarak ve hiçbir değişikliğe maruz kalmadan tebliğ ettiklerini Allah kesin bir şekilde ortaya koysun. Zâten Allah, onların nezdinde olup bitenleri ilmiyle çepeçevre kuşatmıştır ve her şeyi tek tek kaydettirip korumaktadır.
Cin Suresi 28. Ayetinin Tefsiri:
Gaybı tam olarak bilen Allah’tır; O’ndan başkası bilemez. Ancak Allah Teâlâ, peygamberlik vazifesi verdiği kişilere, gayb ilminin bazı hakikatlerini bildirir. İşte peygamberlere gönderdiği vahiyler ve Resûlullah (s.a.s.)’e gönderdiği Kur’an bahsedilen gaybî hakikatlerdendir. Ancak Cenâb-ı Hak, o gaybî hakikati peygamberine gönderirken, alınan bir kısım ilâhî tedbirlerden haber vermektedir. Buna göre, o vahyi peygambere en emniyetli bir şekilde ulaşmasını sağlayacak gözcüler ve muhafızlar vazifelendirir. Bu muhafızlardan maksat meleklerdir. Yani, Allah Teâlâ, vahiy vasıtasıyla gayb ilmini Resûlullah’a gönderdiği zaman tam olarak Peygamber’e ulaşması ve kimsenin ona dokunamaması için her taraftan melekler onu muhafaza altına alırlar. Nitekim sûrenin başında da beyân edildiği gibi, Efendimiz (a.s.)’ın nübüvvetinden sonra cinler için göğe yaklaşacak bütün kapıların kapanması, melekler tarafından çok sıkı bir kontrol altına alınması ve artık bir şeyler duyabilmelerinin mümkün olmamasının hikmeti de budur. Nitekim 28. âyet, “elçinin önünden ve arkasından gözetleyici ve koruyucu meleklerin görevlendirilmesi”nin sebebini açıklamaktadır. Burada “bilsin” fiiliyle alakalı üç farklı takdirde bulunulabilir ve her üçü de âyet için geçerli mânadır:
› Peygamber, meleklerin kendisine Allah’ın kelâmını eksiksiz olarak ulaştırdığını bilsin.
› Allah Teâlâ, meleklerin, Rablerinin mesajını doğru ve sağlam olarak yerine yani peygambere ulaştırdığını bilsin.
› Allah’ın tâlimatlarını Peygamberlerin insanlara eksiksiz olarak ve hiçbir değişikliğe maruz kalmadan ulaştırdıklarını Allah bilsin.
Âyet-i kerîmeden şu da anlaşılmaktadır ki, gerek peygamberler, gerekse melekler Allah Teâlâ’nın yüce kudretinin kuşatması altındadırlar. Kıl payı kadar Allah’ın emrinden dışarı çıkmak isteseler hemen yakalanırlar. Dolayısıyla Allah’ın onlara gönderdiği tâlimatlar ve gaybî bilgiler noktası noktasına sayılmıştır. Ne meleklerin, ne de peygamberlerin onun bir harfini bile değiştirmeye, çıkartmaya veya ona bir şey ilâve etmeye hiçbir hak, salahiyet, imkân ve cesaretleri yoktur. Bu kadar güvenilir yollarla insanlığa ikram edilen Kur’ân-ı Kerîm’in değeri ve şerefi ne yücedir. İnsanlar onun kıymetini bilip, onun hidâyetiyle doğru yolu bulmaya çalışmalıdırlar. Nankörlük yolunu tutup o büyük nimetten mahrum kalmamalıdırlar.
Şimdi ise kendisine gaybî bilgi verilmek üzere seçilen ve insanlarla cinlerin kötülüğünden korunarak pek çok üstün özelliklere sahip kılanan o Peygamber’in emsalsiz kulluğunu ve yüce ahlâkını tanıtmak üzere Müzzemmil sûresi geliyor:Cin Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Cin Suresi 28. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR