Çay ve Kahve Aşırı Terlemeyi Tetikliyor

Sıcaklık değerlerinin normalin üstüne çıkmasıyla birlikte, hayat kalitesini düşüren aşırı terlemeyi, özellikle çay, kahve, kakao ve kolalı içeceklerde bulunan kafein tetikliyor.

Sıcaklık değerlerinin normalin üstüne çıkmasıyla birlikte, yaşam kalitesini düşüren aşırı terlemeyi, özellikle çay, kahve, kakao ve kolalı içeceklerde bulunan kafeinin tetiklediği bildirildi.

Türk Dermatoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Nilgün Şentürk, yaptığı açıklamada, artan hava sıcaklıklarının aşırı terlemeyi beraberinde getirdiğini, bu sorunun her 100 kişiden 3'ünde görüldüğünü söyledi.

Genellikle terlemenin, avuç içi, ayak tabanı, koltuk altları ve baş bölgesinde görüldüğünü belirten Şentürk, bu durumun kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilediğini vurguladı. Ellerin aşırı terlemesi durumunda yazı yazmanın mümkün olmadığını, anahtarın çevrilemediğini, araba ya da bilgisayar kullanmanın zorlaştığını ifade eden Şentürk, "Öyle ki günlük işler yapılamaz hale gelebilir.

Kıyafetlerde ter lekeleri oluşur. Hepsinden önemlisi, terlemeye bağlı, derinin sürekli nemli olması deri enfeksiyonlarına yatkınlığı artırır" dedi.

AŞIRI TERLEME, MANTAR ENFEKSİYONUNU ARTTIRIYOR

Terlemeyi tetikleyen faktörlerden uzak durulması gerektiğini vurgulayan Şentürk, en önemli tetikleyicilerin ise ortam ısısının artması, anksiyete ve bazı yiyecekler olduğunu belirtti. Şentürk, "Özellikle yiyecekler ve içeceklerde lezzet arttırmak amacıyla kullanılan bir katkı maddesi olan monosodyum glutamat, kafein, sıcak ve acı soslar, köri ve kimyon gibi baharatlar ile alkol terlemeyi tetikler" diye konuştu.

Şentürk'ün verdiği bilgiye göre özellikle ayak terlemesi, koku ve mantar enfeksiyonu riskini arttırıyor. Bunu önlemek için mümkün olduğunca sandalet giyilmesi, hava dolaşımının sağlanabileceği deri ayakkabılar tercih edilmesi, aynı ayakkabının 2 gün üst üste kullanılmaması, ayakkabının kurumasına engel olunması, deriden nemi buharlaştırarak uzaklaştıracak çorapların giyilmesi öneriliyor.

Şentürk, ayaklarda aşırı terleme olması halinde çorapların gün içinde değiştirilmesi, ayakların yıkanması tavsiyesinde bulundu.

"AŞIRI TERLEME TEDAVİ EDİLİR"

Şentürk, aşırı terlemenin tedavi edilebilir bir sağlık durumu olduğunun bilinmesi gerektiğini belirterek, şu bilgileri verdi:

"Yapılacak tedavi altta yatan hastalığın varlığına göre değişir. Ayrıca terlemenin bölgesel veya tüm vücutta yaygın olup olmadığı önemlidir. Tedavide ilk basamak, hem ucuz hem de kullanılması kolay, topikal terlemeyi önleyen ilaçlardır. Bunlar koltuk altı el ve ayak tabanına uygulanabilir. Bu tedavi ile terleyen bölgelere uygulanan maddeler ter bezlerinin ağzında tıkaç oluşturarak daha fazla ter salgılanmasını engeller.

El ve ayaklarda aşırı terleme halinde, su aracılığı ile ter bezlerine düşük voltajlı elektrik akımının iletilerek geçici olarak ter üretiminin durdurulması olan 'iyontoforez' tedavisi uygulanabilir. Özellikle koltuk altı terlemelerinde 'Botulinum toxin enjeksiyonu' uygulanabilir. Bu tedavi ile terlemeye neden olan sinirler geçici olarak bloke edilmektedir. Uygulamadan 4-5 gün sonra etkisi ortaya çıkmaya başlayan tedavi ile 5-6 ay boyunca sorun ortadan kaldırılabilir.

Terleme, tüm vücutta yaygın olduğunda ise ağızdan alınan ilaçlar kullanılabilir. Bu yöntemlerden fayda sağlanamadığında ise cerrahi son seçenek olarak ele alınabilir. Bu durumda, ya ter bezleri tamamen çıkarılır ya da ter bezlerine giden sinirler kesilir. Ter bezleri yakarak ya da lazerle yok edilebilir."

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.