Cami Birçok Sosyal Problemi Önlemede Bize Yardımcı Oluyor

İsveç’in başkenti Stockholm’de emniyet personeli Polis Günü’nü 10. kez Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Fittja Ulu Camiî’nde kutladı.

Sabah Botkyrka ilçesindeki camiye gelen polisler caminin avlusuna yerleştirdiği araçları halka tanıttı. Polisler, vatandaşlarla tek tek ilgilenirken, İsveççe bilmeyenlere de Türkçe ve Arapça bilen teşkilat üyeleri yardımcı oldu.

Cuma hutbesinin ardından kısa bir konuşma yapan Botkyrka Emniyet Müdürü Erik Akerlund, bölgede vatandaşların güven içinde yaşaması için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, herhangi bir sıkıntısı veya sorunu olanlardan polis teşkilatlarına rahatça başvurmalarını istedi.

“CAMİ BİRÇOK SOSYAL PROBLEMİ ÖNLEMEDE BİZE YARDIMCI OLUYOR”

Akerlund, cami yönetiminden çok memnun olduklarını ifade etti. Akerlund, “Cami birçok sosyal problemi önlemede bize yardımcı oluyor. Biz de burada kalabalık halka hitap ederek hem onları bilgilendiriyoruz hem de gençlerin suça bulaşmasının önüne geçmek için gerekli çalışmaları beraber yapıyoruz.” dedi.

Müslümanlar ve polis arasında sıcak ilişkiler kurulduğuna dikkati çeken Akerlund, “Her sene bu organizasyonu yaparak, Müslüman vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu kendilerine hissettirmeye çalışacağız.” diye konuştu.

İsveç polisi ile birlikte bölgede uzun süredir uyum içinde çalıştıklarını söyleyen Fittja Ulu Camiî Dernek Başkanı İsmail Okur da 10 yıldır polis gününün kutlanmasına camilerinden başlandığını söyledi. Bu konuda duyduğu memnuniyeti dile getiren Okur, “46 yıldır burada yaşıyorum. Gerçekten İsveç polisi ile bölgede iyi bir uyum yakaladık. Polis de camimizden oldukça memnun. Birçok problemi beraber çözüyoruz. Polis teşkilatı da bizi örnek cami olarak gösteriyor, bu da bizi çok mutlu ediyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.