Bugünkü Cuma Hutbesinin Konusu "ilim"

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve Türkiye geneli camilerde okunacak hutbe açıklandı. Bugünkü Cuma Hutbesinin konusu "ilim" olacak.

23 Eylül 2016 Cuma tarihli hutbe...

Aziz Müminler!

Kur’ân-ı Kerim henüz nazil olmamıştı. Mekke’nin bitmez tükenmez kötülükleri, Peygamberimiz (s.a.s)’i oldukça yoruyordu. Müşriklerin tevhidle bağdaşmayan inanç ve adetleri onu bir hayli üzüyordu. Böylesi bir ortamda Efendimize Hira’da ibadet ve tefekkür sevdirilmişti. Bir gün yine Hirâ’dayken ona vahiy meleği geldi ve “ْأ َ ْر ق ِ ا “yani “Oku!” dedi. Allah Resûlü, “Ne okuyayım?” diye sordu. Bunun üzerine Cebrâil (a.s), Peygamberimize Alak Suresi’nin şu ilk beş âyetini bildirdi: “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı alaktan yarattı. Oku! Senin Rabbin, sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten O’dur. İnsana bilmediğini öğreten O’dur.” (1)

Kıymetli Kardeşlerim!

İnsanlığın ufkunu aydınlatan İslam medeniyeti, işte bu “Oku” emriyle başlamıştır. Kerim Kitabımızın bu ilk âyetlerinde Yüce Rabbimiz, insanlığa iki büyük nimetini haber vermiştir. Biri, Rabbimizin bizlere kalemle yazmayı öğretmesidir. Diğeri de bilmediklerimizi öğretmesi, bizleri cehaletin karanlık ve bataklığından kurtarmasıdır.

Kardeşlerim!

Bizim medeniyetimizde ilim, öncelikle kendimizi ve Rabbimizi bilmektir. İlim, eşyanın hakikatini, varlığın gaye ve hikmetini anlamaya çalışmaktır. İlim, sorumluluk ve görevlerimizin farkında olmaktır. Kur’an-ı Kerim, bizlere “Oku” emriyle hitap ederken herhangi bir ayrım gözetmemiştir. Kitabın âyetlerini ve kâinatın âyetlerini birlikte okumamızı emretmiştir. Allah’ın kitabını okumamızı istediği gibi fizik, kimya, matematik, biyoloji gibi kâinattaki ilahi kanunları da okumamızı istemiştir. Hâsılı dinimiz, insanlığa faydalı olan her türlü ilmi tahsil etmemizi bizden istemiştir.

Kardeşlerim!

Bizim geleneğimizde evlatlarımızın hayatı, hakikati, kendi değerlerini öğrendikleri üç büyük müessese vardır. Bunlar, aile, okul ve camidir. Çocuklarımız, gençlerimiz, benlik ve kişiliklerini, hayata bakışlarını daha çok evde, ailede kazanırlar. Bilgi, bilinç ve kültürlerini okulda elde ederler. Kimlik ve aidiyet duygularını, manevi kazanımlarını da daha ziyade camide pekiştirirler. Tarihimizde ailelerimiz, insanlığa örnek nice şahsiyetler yetiştirmiştir. İlim ve irfanda insanlığa yön veren nice isimler, okullarımızda, camilerimizde yetişmiştir. Günümüzde de bu müesseselerin, aynı değerleri birlikte yetiştirme sorumluluğu bulunmaktadır.

Kardeşlerim!

Bu hafta itibariyle on sekiz milyon evladımız, yeni bir eğitim-öğretim dönemine daha başladı. Bu ulvi vazifede yaklaşık bir milyon öğretmenimiz görev alıyor. Öncelikle yeni eğitim-öğretim yılımızın evlatlarımıza, değerli öğretmenlerimize, tüm ailelere ve milletimize hayırlar getirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum. Rabbimiz, kendi rızasına ulaştıracak, ülkemizin, âlem-i İslam’ın ve bütün insanlığın yararına kullanacakları bilgilerle donanmalarını yavrularımıza nasip eylesin. Bu vesileyle öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve velilerimize seslenmek istiyorum.

İstikbalimizi inşa eden siz fedakâr öğretmenlerimiz!

Bizlere ilim ve irfanı sizler öğrettiniz. Evlatlarımızı kendi evlatlarınız gibi gördünüz. Bu günlerimizi sizler inşa ettiniz, yarınlarımızı da sizler inşa edeceksiniz. Aklını, iradesini, gönlünü başkalarına teslim etmeyen nesiller sizin şefkatli ellerinizde yetişecek. Çocuklarımız, vicdanlı ve merhametli olmayı, sadece milletine, hak ve hakikate hizmet etmeyi yine ilk sizden öğrenecek. Rabbim, sizlerden razı olsun.

Yarınlarımızın teminatı olan kıymetli evlatlarımız!

Sizler, daima insanlığa faydalı bilgilerle donanacaksınız. Öğrendiğiniz her bilgiyi milletiniz ve insanlığın hayrına kullanacaksınız. Ahlak ve erdemi kuşanacaksınız. Öğretmenlerinize, arkadaşlarınıza, annebabalarınıza, bütün insanlara karşı sevgi ve saygıyı elden bırakmayacaksınız. Ulvi değerleri yaşayıp yaşatacaksınız. Sizler, ülkemizin, İslam âleminin, bütün mazlumların, mağdurların, mahrumların ümidi olmaya devam edeceksiniz.

Siz vefakâr anne-babalar!

Evlatlarınızın ilk öğretmeni sizler oldunuz. Sizlere düşen, evinizin de bir okul olduğunu asla unutmamaktır. Yavrularınızın öğretmenleriyle, eğitim kurumlarıyla daima irtibat halinde olmaktır. Eğitimin, çocuğunuza sadece bilgi yüklemekten ibaret olmadığı bilinciyle hareket etmektir. “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir miras bırakmamıştır.” (2) hadisi gereği evlatlarınızın istikbali kadar, onların iyi ve faydalı birer insan olarak yetişmeleri için de gayret göstermektir. Bunun bir yolu olarak Kitabın âyetleriyle kâinatın âyetlerini birlikte öğrenmeleri için okullarımızda seçmeli olarak okutulan Kur’ân-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı derslerini ihmal etmemektir.

Kardeşlerim!

Yüce Rabbimiz, öğretmenler, öğrenciler ve annebabalar olarak bizleri sorumluluğunun bilincinde olanlardan eylesin. Rabbimiz, öğrettikleriyle bizleri faydalandırsın. Bizlere fayda verecek ilmi öğretsin. İlmimizi ve kavrayışımızı artırsın. Bizleri salihlerin zümresine ilhak eylesin.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.