Batı Dünyasının Gerçek Yüzü

Şirin gösterilen vahşî dünyanın tarih sayfalarına baktığımızda gördüğümüz tablolar Batı medeniyeti denilen tek dişi kalmış canavarın gerçek yüzünü ortaya koyuyor.

Batı dünyası; Irak’tan Yemen’e, Filistin’den Libya’ya, Arakan’dan Suriye’ye müslüman beldelerini mâtem ülkeleri hâline getirdi. Yüz binler katledildi, insan hakları gasp edildi. «Hürriyet vereceğiz ve demokrasi getireceğiz!» diyerek, maskeli şekilde bütün imkânlarını sömürdü, fitneler çıkardı, iki tarafa da silâh satıp birbirine düşürdü, felâketler yağdırdı, kan ağlattı.

Batı medeniyeti denilen tek dişi kalmış canavar, işte böylesine vahşî!.. İnsanların canavarlaştığı, enâniyetin arttığı, merhametin kalplerden kazındığı ve âhiretin unutulduğu bir vahşet dünyası!..

Fakat hakikatler ters yüz edilerek, bütün bu vahşetlere imza atan batı, şirin gösteriliyor.

O şirin gösterilen vahşî dünyanın tarih sayfalarına baktığımızda gördüğümüz tablolardan işte birkaç gerçek:

  • Elmas ve altın zengini Afrika, batı ülkeleri tarafından acımasızca sömürüldü. Halkı hâlâ açlık ve fakirliğin pençesinde…
  • Aynı zamanda Afrika’dan yüz binlerce insan gemilere doldurulup köle olarak Amerika kıtasına götürüldü. Yolda hastalanan Afrikalılar, okyanusa atıldı…
  • I. Dünya Savaşı’nda yaklaşık 9 milyon kişi öldü; 21 milyon kişi yara aldı, sakat kaldı, perişan oldu…
  • II. Dünya Savaşı’nda 60 milyon insan öldü. Yüz binlerce yahudi, fırınlarda yakıldı.

1944’te Japonya’da iki şehir kömür hâline getirildi. Kadınlar, çocuklar, ağaçlar, karıncalar ve canlı nâmına her şey yok edildi. Gelecek nesiller bile bunun tesiri altında; kimi sakat doğdu, kimi yok oldu…

Zaten batı, geçmişte de; «Dünya dönüyor.» diyen kimseyi bile engizisyon mahkemelerinde mahkûm eden bir taassubun merkeziydi.

İnsanlık bunun neresinde?..

Medeniyet bunun neresinde?..

Şirinlik bunun neresinde?..

Merhamet ve demokrasi bunun neresinde?..

Modern ve gelişmiş bir dünya hikâyesi bunun neresinde?..

Tarih her zaman şahittir ki;

Batı dünyasında gerçek bir medeniyet yoktur. Olmamıştır da. Bugün ne kadar modern maskelere bürünse de iç dünyalarından dâimâ aynı vahşetler infilâk etmektedir. Onlar medeniyeti makine terakkîsinde zannetmenin zebûnu olmuştur.

Hâlbuki;

Esas medeniyet fazîletlerle müzeyyen bir toplum meydana getirmektir. Bu da ancak İslâm-ı mübîndedir.

Nitekim Osmanlı tarihi, bunun en şerefli şahidi olmuştur. Müslim ve gayr-i müslim herkese tevzî edilen bir adâlet ve merhameti dünya ecdâdımızda seyretti. Hattâ Endülüs’ten kovulan mazlum yahudilere bile Barbaros Hayreddin Paşa sahip çıktı. Onları gemilerle İstanbul’a getirdi. Zira Osmanlı, dünyadaki bütün mazlumları bağrına basan yegâne memleketti ve tarih boyu fazîletler medeniyeti sergiledi. Çünkü Hazret-i Kur’ân ve sünnet-i Peygamber’le ihyâ olmuş bir nesil idiler.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2019 Ay: Haziran, Sayı: 172

İLGİLİ YAZILAR

İslam ve İhsan

BATI’DA İSLAM’DAN NEDEN KORKARLAR?

Batı’da İslam’dan Neden Korkarlar?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.