Aşı Yaptırmamanın Pişmanlığını Yaşayan Kovid-19 Hastalarından 'Aşı Olun' Çağrısı

Aşılamada 18 yaş ve üstünde en az bir doz aşılama oranında en düşük il olan Şanlıurfa'da, yeni tip koronavirüse yakalanan hastalar, aşıyı ihmal etmenin üzüntüsünü yaşıyor.

Şanlıurfa'da "Kovid-19 olmayacakları" veya "bunu kolay atlatacakları" düşüncesiyle ya da aşı karşıtlarının etkisiyle aşılarını yaptırmayan, ihmal eden ancak hastalığa yakalananlar, hastanelerde yoğunluk oluşturuyor.

Aşı olmayan ve Harran Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören 75 yaşındaki Rahime Çelti, yaşadığı pişmanlığı AA muhabirine anlattı.

Yaklaşık 20 gün nefes almaya çalıştığını belirten Çelti, sağlık çalışanlarının büyük emekleriyle yoğun bakımdan servise alındığını söyledi.

Yoğun bakımı görmemek için herkesi aşı yaptırmaya çağıran Çelti, "Ben aşı olmadığım için çok pişmanım. Yaklaşık 20 gün nefes almak için bekledim. Doktorlarımızın çabalarıyla bu hale geldim. Gidip aşınızı olun. Ben olmadım, kötü oldum. Hastaneden çıkar çıkmaz gidip aşılarımı olacağım. Benim yaşadıklarımı kimse yaşamasın. Çok zor günler geçirdim. Bu hastalık insanı öldürebiliyor, ben ölümlerden kurtuldum." diye konuştu.

Harran Üniversitesi Hastanesi Kovid-19 Servisi'nde 20 gün tedavi gören ve nefes almakta güçlük çeken 22 yaşındaki Yasin Beyaz ise hastanede ameliyat olan dayısının yanında kaldığı sırada Kovid-19'a yakalandığını, ikinci doz aşısını ise ihmal ettiğini anlattı.

Hastalığa yakalanmadan yaklaşık 50 gün önce 1. doz aşısını yaptırdığını kaydeden Beyaz, şöyle devam etti:

"Gencim bir şey olmaz diye ikinci doz aşım sürem gelmesine rağmen yaptırmamıştık. Dayımın yanında kaldığım sırada kendimi çok kötü hissettim ve hastalandım. Hastanede 20 gün yoğun bakımda kaldım. Çok kötü günler geçirdim. Nefes alamıyordum. Oksijen bağlı günlerce nefes almaya çalıştık. Oksijeni çıkardığımda öksürük başlıyordu. Öksürürken sanki göğsüm yerinden çıkıyor, ölecek gibi oluyordum. İkinci doz aşımı olmamanın sonucunu ağır ödedim."

"Keşke aşımı ihmal etmeseydim"

Salgının şakasının olmadığını ifade eden Beyaz, şunları kaydetti:

"Kimse birinci doz oldum, ikinci dozu olmam demesin çünkü benim düştüğüm durum ortada. Keşke aşımı ihmal etmeseydim. Büyük hata yapmışım. Ailenizi, sevdiklerinizi düşünün, bu hataya düşmeyin. İkinci doz aşımı, gerekirse üçüncü ve dördüncü doz aşımı olacağım. Gencecik adamım ben bu kötü duruma düştüm. Harran Üniversitesi Hastanesinin sağlık çalışanlarının özverili çalışmasıyla durumum iyiye gidiyor. Yoğun bakımdayken başımı kaldıramıyordum. Çok şükür doktorlarımızın sayesinde iyiye gidiyorum. Herkes aşısını yaptırsın. Aşısını yaptırmayan zararlı çıkar. 14-18 yaşında olsanız dahi aşınızı olun. Ben bunu anladım."

HRÜ Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Güzelçiçek ise yoğun bakımda yatan hastaların çoğunun aşını yaptırmayan veya ihmal edenlerden oluştuğunu belirtti.

Aşılamada Şanlıurfa'nın son sırada olduğunu hatırlatan Güzelçiçek, "Sağlık çalışanları olarak vatandaşlarımıza bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Lütfen aşılarınızı olun ve ihmal etmeyin. Çok yüksek risk seviyemizi ancak aşı olmakla düşürebiliriz. Hasta oranları çok yüksek maalesef, hastaneye yatış oranlarını ve yoğun bakım oranlarını yükseltiyor. Bunun yanında maalesef ölüm vakaları da yükselmiş durumda." diye konuştu.

Aşının hastaneye yatış ve ölüm oranını ciddi şekilde azalttığını vurgulayan Güzelçiçek, "Aşı olup hem kendimizi hem de sevdiklerimizi koruyalım." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.