Artuklu'da 50 Öğrenci Hafız Oldu

Mardin Artuklu İlçe Müftülüğü Hacı İsmail Kaya Kur'an Kursu'nda hafızlık eğitimini tamamlayan 50 öğrenci için "Hafızlık İcazet Merasimi" düzenlendi.

Artuklu İlçe Müftülüğüne bağlı Hacı İsmail Kaya Kur'an Kursu'nda hafızlık eğitimini tamamlayarak Diyanet İşleri Başkanlığınca uygulanan Hafızlık Tespit Sınavı'nda başarılı olan 50 öğrenci için "Hafızlık İcazet Merasimi" düzenlendi. 

Hacı İsmail Kaya Camii'nde düzenlenen merasime Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla, Vali Yardımcısı Abdullah Demirbağ, Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Başkanı Hafız Osman Şahin, İl Müftüsü Ali Hayri Çelik, kurra hafız Dr. Fatih Çollak, ilçe müftüleri, hafızlar ve aileleri katıldı.

Burada katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Kışla, merasimin gençleri hafızlığa özendirmesi ve Kur'an'ı sevdirecek yeni nesiller yetişmesi temennisinde bulundu.

Kışla, "Rabbim Kur'an'ın ahlakıyla bir ömür yaşamayı nasip etsin. Ben inanıyorum ki sizler Kur'an'ı muhafaza ettiğiniz müddetçe Rabbimiz de sizi muhafazası altında tutacak. Bu merasim gençlerimize hafızlığı özendirecek, gençlerimize Kur'an'ı sevdirecek. Rabbim sizlere bu ülkenin geleceğine, bu ülkenin güzel yarınlarına hizmet etmeyi nasip etsin." diye konuştu. 

İl Müftüsü Çelik ise "Hafız; Kur'an'ın gölgesinde, onun nuruyla bakan, ferasetiyle gören, tefekkürüyle düşünen, Kur'an'ın bakış açısıyla yorumlayan, zihnine yerleştirdiği ilke ve prensiplerle kendisine değer yargıları oluşturan ve bütün Müslümanları kardeş bilen bireyler olmaktır." ifadelerine yer verdi.

Program kurra hafız Çollak'ın yaptığı duanın ardından öğrencilere hafızlık belgeleri ve hediye takdimiyle sona erdi.

Program sonunda hayırsever iş insanı İsmail Kaya, davetlilere yemek ikramında bulundu.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.