arakan   (295 içerik bulundu)

Şeytandan Daha Tehlikeli İki Kişi

Devrimizde, İslâmî tebliğ husûsunda; îtikādî, fikrî ve amelî aşırılıklara sahip gruplar tebliğ sahasında faaliyet göstermektedir. Bu sebeple maalesef yanlışlıkl

Türk Halkı Filistin'i Hiç Yalnız Bırakmadı

Yardımlarda “dünyanın en cömert ülkesi” olan Türkiye, İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin'e, son dört yılda kamu kurumları ve yardım kuruluşları eliyle yak

Terliği Olan Şanslı Çocuklar

Myanmar’dan kaçarak Bangladeş’e sığınan Arakanlı Müslümanlar sınır yerleşimlerindeki kamplarda zor şartlarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.

Peygamber Efendimiz

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Mevlid Kandili münasebeti ile yapmış olduğu sohbette Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'i anlatıyor...

Gençler Din Yorgunu mu?

GENÇ Dergisi Kasım 2017 sayısı çıktı. 134. sayısında GENÇ’te iki önemli dosya çalışması bulunuyor: “Din yorgunu gençler” ve “nihilizm”. Kapağa taşınan Shems Frı

Kaçacak Yer Var mı?

Osman Nûrit Topbaş Hocaefendi, ölüm ve ahiretten kaçacak yerin olmadığını ve helak olan kavimleri anlatıyor...

Ortadoğu’da Haritalar Yeniden Çiziliyor

Doğusundan, batısına dünya krizler çağını yaşıyor adeta. Asya, Avrupa, Amerika ve Ortadoğu, neredeyse dünyanın dört bir tarafında gerilimler hâkim. 

Suriyeli Yetimlere Sıcak Yuva Kuruldu

Sağlık Mensupları Dayanışma, Toplum Sağlığı ve Çevreyi Koruma Derneği (Sağlık-Der), Suriye'deki iç savaşta babalarını kaybeden çocukların barınması için Kilis't

Merhametimiz Kadar İnsanız

Merhamet, bütün büyüklerin müşterek vasfıdır. Rahmân ve Rahîm olan Mevlâya kurbiyyetin (yakınlığın) derecesi, gönüldeki merhametle doğru orantılıdır. Nitekim Ha

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.