abdülhamit   (135 içerik bulundu)

Sultan Abdülhamit Ramazan Ayını Nasıl Geçirirdi?

Sultan II. Abdülhamit’in kızı Şadiye Osmanoğlu’nun kaleminden Sultan II. Abdülhamit’in Ramazanları…

Sultan 2. Abdülhamit'i Tahtan İndiren Yahudi

Sultan 2. Abdülhamît’i tahttan indirildiğini tebliğ için parlamentoca seçilmiş bulunan dört kişilik hey’ete ısrarla Selânik mebûsu yahûdî Emanuel Karassou kendi

Sultan 2. Abdülhamit Nasıl Tahta Çıktı?

31 Ağustos 1876’da tahta çıkan Sultan 2. Abdülhamit, eğitim, sağlık, iktisat ve askeri alanlarda önemli hizmetlere imza attı. Osmanlı Devleti’nin son büyük sult

Sultan Iı. Abdülhamit'in Dindarlığı ve Hizmetleri

II. Abdülhamît Hân’ın dindarlığı, hizmetleri, merhameti, zekâsı ve kâ­bi­liyeti destanlıktır. Onun ihlâsını şu hâtırâlar ne güzel ifâde eder...

Sultan Iı. Abdülhamit Ramazan Ayını Nasıl Geçirirdi?

Sultan II. Abdülhamit'in kızı Şadiye Osmanoğlu, hatıralarında babasının Ramazan aylarını nasıl geçirdiğine dair önemli bilgiler veriyor. İşte kızının kaleminden

Sultan Iı. Abdülhamit'i Tahttan İndiren Beşinci Mason

Sultan Abdülaziz, Sultan V. Murad ve Sultan II. Abdülhamit’in tahttan indirilmesinde Masonların rolü süregelen tartışmalardan biri. Mason İttihatçılar olan Emma

100 Yıl Önce ve 100 Yıl Sonra Iı. Abdülhamit Şiiri

Seyrî mahlasıyla şiirler yazan şair M. Ali Eşmeli, II. Abdülhamit'e yapılan saldırıları ve hadiselerin günümüze benzerliğini kaleme aldığı 117 beyitlik "Unutmam

Sultan Iı. Abdülhamit'in Özel Albümü Kudüs'te

YEE Kudüs Türk Kültür Merkezi'nde, Sultan II. Abdülhamit'in albümündeki eski Kudüs fotoğraflarını kapsayan "Tarihi Fotoğraflarda Kadim Kudüs" sergisi açıldı.

Sultan Iı. Abdülhamit'in Mal Varlığı Ortaya Çıktı

Osmanlı padişahlarından Sultan II. Abdülhamit'in 1869-1908 yıllarına ait Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar ve Trakya'daki mal varlığına ilişkin 7 bin 756 taşınmazını

Sultan Iı. Abdülhamit ve Türbedarın Hikayesi

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Sultan II. Abdülhamit devrinde yaşanan hârikulâde bir hâdiseyi anlatıyor...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.