abdülhamit   (135 içerik bulundu)

Sultan Iı. Abdülhamit'in Japonya'ya Gönderdiği Hediye

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Osmanlı Devleti'nin son dönemine damga vuran Sultan II. Abdülhamit'in Japonya'ya gönderdiği ilginç hediyeyi anlatıyor.

Sultan Iı. Abdülhamit’e Yapılan Yıldız Suikasti

İstanbul’da ilk bombalı suikast girişimi, bombalı bir faytonla 21 Temmuz 1905 tarihinde, Ermeni komitacılar tarafından Sultan II. Abdülhamit’e karşı gerçekleşti

Sultan Iı. Abdülhamit'in Zindanı: "beylerbeyi Sarayı"

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Erkam Radyo'da icra edilen "İstanbul'un Sırları" programında son dönemde Osmanlı Devleti'nin yazlık saray olarak kullandığı

Sultan Iı. Abdülhamit'in Mirası Restore Edildi!

Sultan II. Abdülhamit'in Lübnan'da yaptırdığı saat kulesi restore edildi. Kulenin köşelerine ay-yıldız motifi işlendi.

Sultan Iı. Abdülhamit İçin Mevlit Okutuldu

Dârülaceze Başkanlığı tarafından Sultan İkinci Abdülhamit için Eyüp Sultan Camiî'nde akşam namazının ardından mevlit okutuldu.

Sultan Iı. Abdülhamit’in Merhameti

Mâbeyn katiplerinden biri hatıralarında Sultan II. Abdülhâmit’in bilinmeyen yönlerini anlatıyor.

Sultan Iı. Abdülhamit'in Siyasi Kuvveti

Filistin’in ilk mazlûmu Abdülhamît Han’dır. Çünkü tahtından indirilişi, onun Filistin me­se­lesinde yahûdî Teodor Hertzel’e mukâvemeti sebebiyle gerçekleşmiştir

Sultan Iı. Abdülhamit Ahirete Nasıl Yolcu Edildi?

Ulu Hâkan II. Abdülhamit ahirete nasıl yolcu edildi dönemin tanıkları anlatıyor.

Yahudiler Sultan Iı. Abdülhamit'i Nasıl Bitirdi?

Ulu Hakan Sultan II. Abdülhamît mesnedsiz şekilde neden "kızıl sultan" lâkabıyla anılmıştır? Yoksa Filistin’e yerleşip, orada ikâmet etmeleri mukâbilinde Osmanl

Sultan Iı. Abdülhamit Osmanlı'daki Hainleri Nasıl Temizledi?

II. Abdülhamît Han, Osmanlı'nın içerisindeki karışıklığa rağmen halkın huzuru ve ül­ke­nin selâmetini sağlayabilmek için bugünkü modern devletlere bile örnek ol

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.