Amellerin Faziletçe En Üstünü Hangisidir?

Sahabinin “Amellerin faziletçe en üstünü hangisidir?” sorusuna Peygamber Efendimiz ne cevap veriyor?

Ebû Hüreyre radıyallahü anh anlatır, sallallahü aleyhi ve sellem efendimize;

– “Amellerin faziletçe en üstünü hangisidir?” diye sorulmuştu. Rasûl-i Ekrem hazretleri buyurdu:

“Allah’a ve Rasûlü’ne imandır. Sonra hangisidir, denildi.

“Allah yolunda cihaddır.” Daha sonra hangisidir, denildi.

“Hacc-ı mebrûrdur” buyurdu. (Buhâri)

Mü’minlerin annesi Aişe radıyallahü anha, Rasûl-i Ekrem efendimize hitaben şöyle demişdi:

– “Ey Allah’ın Rasûl-i, biz kadınlar, cihadı, faziletçe işlerin en üstünü görüyoruz. Biz de cihad edemez miyiz?”

Rasûl-i Ekrem -sallallahü aleyhi ve sellem-:

“Sizin için cihâdın faziletlisi hacc-ı mebrurdur.” buyurdu.

Sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu:

– “Allah her gün Beyt-i haramını ziyaret edenler üzerine yüz yirmi rahmet indirir. Altmışı tavaf edenler, kırkı namaz kılanlar, yirmisi de (Kabe’ye) bakanlar için (indirilmekde) dir.” (et-Tergîb ve’t-Terhib)

Ömer ibni Abdulaziz anlatır:

Bir defa Musa aleyhisselâm Allahü Teâlâ’ya niyazda bulunarak sordu:

– İlâhi, hac nedir, diye sordu. Allah Teâlâ buyurdu:

– “Hac, benim bütün beytlere üstün kıldığım beytimi ziyaret etmek, dostum İbrahim’in inşa ettiği haremine ihtiram göstermekdir. Yeryüzünün dört bir yanından benim kullarım oraya gelirler. Ve telbiye ile tehliller ederler. Tıpkı bir kulun efendisinin emrine hazır olub bunu diliyle de ifade etmesi gibi...

Musa aleyhisselâm yine sordu:

– İlâhi, Senin beytini ziyaret etmelerine mukabil onlara vereceğin sevab nedir?

Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri buyurdu:

– Onların günahlarını bağışlıyacağım. Hatta kendilerini komşuları ve akrabaları için şefaatçi kılacağım...

Musa aleyhisselem bir daha sordu.

– İlâhi onların temiz kazançları yokdur. Kalbleri de pek temiz değildir. Allah Teâlâ hazretleri buyurdu:

– Ben onların iyilerinin hatırı için, kötülerini bağışlayacağım.

Hasan Basrî hazretleri şöyle der:

– Melekler hacıları karşılarlar. Deve üzerinde gelenleri selâmlar, at ve merkeb üstünde gelenlerle musâfaha ederler, yaya olarak gelenlerle de kucaklaşırlar.

Allah ondan razı olsun, Dekkâk radıyallah anh’ın rivayetine göre Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuşdur:

– Hangi Müslüman olursa olsun, sırf Allah yolunda savaşmak maksadıyla evden çıkar da daha harbe girmeden herhangi bir sûretle ölürse o şehiddir. Yine hangi Müslüman olursa olsun sırf hac ibadetini edâ etmek ve Kâbetullah’ı ziyaretde bulunmak maksadıyla evinden çıkar da, daha Kabe’ye varmadan ölürse Allah onu mutlaka cennete koyar.

Hacc-ı mebrûrun alâmeti; Hacının Kabe’den, dünyayı terk ederek, ahirete rağbetle dönmesidir. Hacc-ı mebrûrdan dönen kişinin günahları affedilir, duası müstecabdır. Bu sebeble, hacdan dönen kişinin duasına mazhar olmak için çaba sarfetmek ve ondan günahların affı için dua etmesini istemek müstehabdır.

Kaynak: Altınoluk Dergisi, Ayın Sohbeti (Altınoluk Sohbetleri-5), Sayı:413

İslam ve İhsan

HACCIN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ

Haccın Dindeki Yeri ve Önemi

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.