Alzaymırlı Hasta ve Yakınlarının Yüzlerini Güldürüyor

Türkiye Alzheimer Derneği, Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi'nde, özel yaşam alanlarında hastalarla yakından ilgilenilirken, psikolojik destek verilen ve omzundaki yükü alınan hasta yakınlarının da yaşam kalitesi artıyor.

Konya'da hizmet veren Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi'nde, bakımı zor olan alzaymır hastalarıyla yakından ilgilenilirken, hasta yakınlarının yaşam kalitesinin de yükseltilmesi hedefleniyor.

Konya'da 2 yıl önce Türkiye Alzheimer Derneği, Karatay Belediyesi ve Necmettin Erbakan Üniversitesi işbirliğiyle hizmete açılan merkezde, uzmanlarca alzaymır hastalarına özel sosyal aktiviteler düzenleniyor, hastaların keyifli ve kaliteli vakit geçirmeleri sağlanıyor.

Hastaların günün büyük bir kısmını geçirdiği merkez ile hasta yakınlarının yükü azaltılarak moral destek veriliyor.

"MEKAN KAYGISI TAŞIMIYORLAR"

Türkiye Alzheimer Derneği Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi ve Alzheimer Gündüz Yaşam Merkezi Kurucu Müdürü Semra Baral, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezin Kanada'daki örnek bir proje esas alınarak Karatay Belediyesince inşa edildiğini söyledi.

Erkek ve kadın hastalar için iki ayrı ev olarak hazırlanan merkezde ortak faaliyetler için yaşam alanları ve ders sınıfları bulunduğunu belirten Baral, "Evler alzaymır hastalarının ihtiyaçlarına göre düzenlendi. Yemek odası ve salon bitişik yapıldı. Alzaymır hastaları mekan değiştirdikleri zaman huzursuz olabiliyorlar ama bizim yemek odamız, salonumuz, mutfağımız bitişik olduğu için mekan kaygısı taşımıyorlar." dedi.

"JİMNASTİKLE GÜNE BAŞLIYORLAR"

Baral, hastaların yaşam kalitesini arttırmaya çalıştıklarını dile getirerek şunları söyledi:

"En büyük amacımız hasta yakınlarına da destek olmak. Her 4 hasta yakınından birinin terapiye ihtiyacı var. Biz hastaları sabahtan akşama kadar faydalı etkinliklerle meşgul ederken, hasta yakınlarına zaman kalıyor. Onlar bu arada dinleniyor, işlerini yapıyor, faturalarını ödüyor, ibadetlerini yapıyor, fırsat varsa sinemaya gidiyorlar. Yani onlara da nefes aldırıyoruz."

"AMACIMIZ ONLARIN VE YAKINLARININ YÜZLERİNİ GÜLDÜREBİLMEK"

Merkezin sorumlu müdürü Ayşe Ülker de gün boyu aktivitelerde bulunan hastaların aileleriyle iletişiminin eve döndüklerinde çok daha sağlıklı olduğunu vurguladı.

Hastalarla özel bir bağ kurduklarına dikkati çeken Ülker, şunları kaydetti:

"Sabah geldiklerinde çok neşeli, güzel anlar yaşanıyor. Bazılarıyla her gün yeniden tanışıyoruz. Bir Şenay teyzemiz var, geldiğini unutuyor. Her gün ilk kez gelmiş gibi tekrar tanışıyoruz. Hepsine sevgiyle yaklaşıyoruz. Bu işin temeli, ilacı sevgi. Bu sevgi hastaları da motive ediyor, davranışlarına yansıyor. Bir hastamız geldiğinde hiç konuşmuyordu. Engelli olduğunu düşündük. Bir süre sonra konuşmaya başladı. Burada sosyalleştikçe konuşması daha da açıldı. Daha önce evde yalnız kalıyormuş. İlk geldiğinde yüzü hiç gülmeyen hastalarımızın şu anda yüzleri gülüyor. Bizim de amacımız onların ve yakınlarının yüzlerini güldürebilmek."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.