Alo 190 Fetva Hattı Tek Merkezde Birleşti ve Yenilendi

Diyanet İşleri Başkanlığı Alo 190 Fetva Hattı’nı “Alo 190 IP Entegre Çağrı Merkezi” olarak güncelledi.

Diyanet İşleri Başkanlığınca vatandaşlardan gelen dini soruların cevaplandırıldığı “Alo 190 Fetva hattı” yenilendi.

Diyanet İşleri Başkanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanı İbrahim Köse, konuya ilişkin Diyanet Haber'e yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

- Alo 190 IP Entegre Çağrı Merkezi hayata geçirildi

“Alo 190 IP Entegre Çağrı Merkezi projesinin hayata geçirilmesiyle birlikte, fetva çağrılarının cevaplanabilmesi için artık müftülüklerde sabit telefon başında bekleme zorunluluğu ortadan kalktı. IP tabanlı sistem sayesinde fetva vermekle görevli personel, internet bağlantısı kullanarak mobil uygulamaları aracılığıyla mekandan bağımsız olarak vatandaşların dini sorularına cevap verebilecek. Fetva bürolarında görevli personel, cep telefonları aracılığıyla evlerinden de fetva verme imkanına kavuşmuş oldu.

- Telefon masrafları sıfırlandı

İnternet protokolü üzerine kurulu yeni sistemle birlikte il müftülüklerinde ‘Alo 190 Fetva Hizmeti’ için telefon hatlarına ücret ödenmesinin de önüne geçildi.

Öte yandan ‘esnek çağrı dağıtım senaryoları’ sayesinde bir ildeki fetva sisteminde yoğunluk yaşanması halinde çağrılar çevre illere yönlendirilerek vatandaşlara daha kısa sürede cevap verilmesi sağlandı.

Tüm görüşmelerin ek bir donanıma ihtiyaç duyulmadan sesli kayıt altına alınabildiği ve bu kayıtların istenildiği an dinlenerek olası ihtilafların engellenebildiği yeni sistemde; kapsamlı, gerçek zamanlı ve esnek raporlama sistemleri sayesinde kurumun ve görevli personelin performansının kontrol edilerek gerektiğinde hızlı ve etkin şekilde müdahalelerin yapılabilmesine olanak sağlandı.

Karşılanan tüm çağrıların durumlarının web tabanlı uygulama ekranında görüntülenebildiği, fetva görevlilerinin sistem üzerinde geçirdikleri aktif sürelerin ve molaların, cevaplanamayan aramaların, kuyrukta bekleyen çağrıların ve bekleme sürelerinin ayrıntılı şekilde raporlanabildiği bir sistem hayata geçirildi.

Yeni sistemde merkezi yöneticiler (supervisor) tek ekran üzerinden kuyrukta bekleyen çağrı sayılarını, vatandaşların soru sormak için ne kadar süre beklediğini, fetva görevlilerinin kiminle ne kadar süre görüştüğünü takip edebilecek. Ayrıca görevlilerin anlık takibi yapılarak gerek görülmesi halinde müdahalelerde bulunulabilecek.”

Bilgi İşlem Daire Başkanı Köse, geçtiğimiz ay itibarıyla Aile ve Dini Rehberlik Büroları'nın da (ADRB) “Alo 190 IP Çağrı Merkezi” sistemine entegre edildiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.