Allah (c.c) Kur'an'ı Hafızların Zihinlerinde Muhafaza Ediyor

Sakarya’da hafızlık eğitimini tamamlayan 210 hafız için İl Müftülüğünce Sakarya Üniversitesi Camii'nde düzenlenen “Hafızlık İcazet Töreni”ne katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Allah, Kur'an'ı hafızların zihinleri yoluyla muhafaza ediyor." dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Sakarya programına Valilik ziyareti ile başladı.

Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir ile bir araya gelen Erbaş, Valilik ziyaretinin ardından hafızlık eğitimini tamamlayan 210 hafız için İl Müftülüğünce Sakarya Üniversitesi Camii'nde düzenlenen “Hafızlık İcazet Töreni”ne katıldı.

Başkan Erbaş, burada yaptığı konuşmada, Kur'an-ı Kerim'in, dengesi bozulan dünyanın tekrar dengeye getirilmesi için gönderildiğini söyledi.

Kur’an'ın, hayatın bütün boyutlarında kendisini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Erbaş, "Medeniyetin mensupları olarak bizler, Kur'an-ı Kerim'e sarıldığımız ve onun ilkeleri, prensipleri doğrultusunda yaşadığımız sürece Kur'an ile yücelmişiz, Kur'an'dan uzaklaştığımız zamanlarda da madden ve manen çökmüşüz." ifadelerini kullandı.

Peygamber Efendimizin (s.a.s.) Veda Hutbesi'nde Kur'an-ı Kerim'i ve sünnetini ümmetine emanet ettiğini hatırlatan Erbaş, "Allah, Kur’an'ı hafızların zihinleri yoluyla muhafaza ediyor. Bu bir mucizedir. Dünyanın başka hiçbir kitabına nasip olmayan bir mucizedir. Dünya üzerinde arayın; bir Tevrat, İncil, Avesta hafızı bulamazsınız. Bu, Kur’an'ın mucizesidir. Nasıl ki hafızlarımız Kur'an-ı Kerim’i hıfz ederek koruyorlarsa, Kur'an da onları koruyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kur’an'ın Müslümanları koruduğunu dile getiren Başkan Erbaş, icazetlerini alan hafızlardan her birisinin birer hafız yetiştirmesini istedi.

Üniversite Camii’nde hutbe irad eden ve cuma namazını kıldıran Erbaş, namaz sonrası hafızlara icazet belgelerini takdim etti.

İcazet törenine Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Vali Nayir, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya, İl Müftüsü İhsan Açık, hafızlar ve vatandaşlar katıldı.

32 Evler Mahallesi'nde bir hayırsever tarafından bağışlanan arsa üzerine inşa edilen Serdivan Diyanet Gençlik Merkezi’nin açılışını da gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, açılışın ardından İl Müftülüğü gençlik koordinatörlerinden ilde yürütülen çalışmalara dair bilgi aldı.

Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.