Afganistan'daki Çocuklar Açlık Nedeniyle Ölümle Karşı Karşıya

Afganistan'ın başkenti Kabil'de Indira Gandhi Çocuk Hastanesinde yetersiz beslenme bölümünden sorumlu Dr. Şerifi, yoksulluk nedeniyle çocukların yeterli beslenemediklerini ve ülke genelinde çocukların durumunun tehlikede olduğunu söyledi.

Afganistan'da bazı aileler çocuklarını doyurmak için günlük yiyecek bulamazken, bazı çocuklar da yetersiz beslenme nedeniyle hastanelerde yatıyor.

Indira Gandhi Çocuk Hastanesinde yetersiz beslenme bölümünden sorumlu Dr. Muhammed Emin Şerifi, ülkede yaşanan ekonomik kriz ve yoksulluğun çocuklara olan etkisini değerlendirdi.

Hastanede onlarca çocuğun yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklar nedeniyle tedavi gördüğünü belirten Şerifi, “Bu hastalığın nedeni halkın maddi durumunun kötü olmasıdır. İnsanlar çocuklarına bakamıyor, sağlıklı besleyemiyorlar.” dedi.

Çocukların, yeterli protein alamadıkları için ishal ve benzer hastalıklara yakalandıklarını dile getiren Şerifi, “Çocuklardaki açlık ve yetersiz beslenme halsizliğe yol açıyor ve bu durum çocukların gözlerinin çevresinde siyahlığa neden oluyor.” ifadelerini kullandı.

Ülkedeki siyasi istikrarsızlık nedeniyle devlet dairelerinde çalışanların yaklaşık 4 aydır maaş alamadıklarına işaret eden Şerifi, “Kışın gelmesiyle hastalıklarda artış olacaktır. İnsanlar maaş alamıyor, işsizlik ve fakirlik hat safhada. Çocukların durumu tehlikede. Uluslararası topluluklardan Afgan halkına yardım etmelerini istiyoruz.” diye konuştu.

"Bugün çocuklarımın yiyeceği yok"

Afganistan'da yaşanan kuraklık, kırsal bölgelerdeki yoksulluğun daha da artmasına neden oldu.

Kabil'e 5 kilometre uzaklıktaki Budhak köyünde bazı aileler çocuklarına ekmek bulmakta zorlanıyor.

Tek göz kerpiç bir evde 5 çocuğuyla yaşayan 25 yaşındaki anne Felvaşa Feriba, çocuklarına verecek yiyeceklerinin olmadığını söyledi.

Feriba, "Bu tek göz kerpiç evde yaşam sürdürüyoruz. Elektrik, su yok. İşsizlik var. Yiyeceğimiz yok. Çocuklarımın kışlık giysisi yok. Yedirecek ve giydirecek bir şeyimiz olmadığı için çocuklarım ağlıyor." dedi.

Baba Gulam Hasan da gündelik işçi olarak çalıştığını, bir gün iş bulursa 10 gün iş bulamadığını belirtti.

Mutfak ve banyonun kullanılamaz halde olduğu gözlenen evde un, şeker ve yağ gibi temel ihtiyaç maddelerinden hiçbirisinin olmadığı dikkati çekti.

Feriba, çocuklarının yaşadığı zorluklarla ilgili şunları anlattı:

"Bugün çocuklarımın yiyeceği yok. Yarına da yiyecek bir şeyimiz yok. Kış için de bir şeyimiz yok. Ne soba ne odun ne de kömür. Çocuklarım kışın hastalanırsa doktora götürecek paramız yok. Çocuklarımın geleceğinden endişe duyuyorum, çok üzülüyorum."

Afganistan'ın genelinde yaşanan altyapı sorunu Budhak köyünde de göze çarpıyor. Hastalıklara yol açma tehlikesi bulunan atık sular, köyün sokaklarının ortasından akıyor. Çocuklar pis suların aktığı sokaklarda oynuyor.

Ülkedeki iç savaş sırasında hedef gözetmeksizin köye atılan bir havan topu nedeniyle 15 yaşındayken sol kolundan sakatlanan 35 yaşındaki Zermine Arselehan, kocasının üç yıl önce Kabil’deki bir bombalı saldırıda hayatını kaybettiğini ve 4 kız çocuğuyla hayat mücadelesi verdiğini ifade etti.

"Sabah bir şey yemedik"

En büyük kızının 14 yaşında olduğunu dile getiren Arselehan, "Kocamın vefatından sonra, ailemize bakacak kimse yoktu. Tek göz odada yaşıyoruz. Kira verebilmek için gelirim yok. Elektriğimizi de parasını ödeyemediğimiz için kestiler." dedi.

Arselehan, “Sabah bir şey yemedik. Akşam için biraz patates var onları haşlayıp çocuklarıma yedireceğim. Yağımız olmadığı için yemek yapamıyorum." ifadelerini kullandı.

Köy muhtarı Ab Gani, köyde 300 ailenin yaşadığını, bu ailelerden yaklaşık yarısının yiyecek sıkıntısı çektiğini aktardı.

Gani, ülkedeki iç savaş döneminde köyün karşı gruplar arasında çıkan çatışmaların arasında kaldığını, söz konusu çatışmalarda atılan havan topu ve bombalar nedeniyle birçok evin yıkıldığını belirtti.

Onlarca ölü ve yaralının yanı sıra 20'den fazla kişinin de o günlerde kol veya bacaklarını kaybederek sakatlandığını belirten Gani, köylerindeki yoksul ailelere yardım yapılmasını istedi.

Afganistan'ı 1979 yılında işgale kalkışan Sovyetler Birliği'yle savaş yaklaşık 10 yıl sürdü. Rus güçlerine karşı savaşan Afgan gruplar, 1996'ya kadar iktidarı ele geçirmek için birbirleriyle savaştı. İç savaş nedeniyle ülkedeki yönetim boşluğu, asayiş ve sosyal sorunların artması Taliban'ın hakimiyetinin önünü açtı.

ABD'nin 2001'de Afganistan'ı işgali Taliban yönetimine son verirken ülkedeki istikrarsızlık ve çatışmaların artmasına neden oldu. Yaklaşık 42 yıl süren savaşlar ve siyasal istikrarsızlık, Afgan halkının ekonomik ve sosyal yönden gerilemesine yol açtı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, pazartesi yaptığı açıklamada, “Afganistan’daki insani ve sosyo-ekonomik durum çöküşün eşiğinde. Norveç Mülteci Konseyine göre, uygun yardımı almadıkları takdirde en az 1 milyon çocuk bu kış soğuktan ve açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya. Bekleyip göremeyiz. Harekete geçmemiz ve hızlı hareket etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.