4. Karakter Eğitimi Öncüleri Zirvesi Gerçekleşti

Lider Eğitim Kültür ve Sanat Gençlik Kulübü Derneği tarafından organize edilen zirve, 50 il ve 78 ilçeden toplam 220 Karakter Eğitimi Sorumlusu ve Yardımcılarının katılımı ile 16-17 Mayıs 2015 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

Lider Eğitim’in Anadolu Karakter Eğitimi Birimi tarafından İlmi Araştırmalar Merkezi (İLAM)’da gerçekleştirilen zirvede; Anadolu Karakter Eğitimi çalışmaları, projeler, yaz okulu çalışmaları, kişisel ve manevi seminerler ile birlikte “İyi Örnek Uygulamaları”na da yer verildi.

Zirvenin açılış konuşmasını ve moderatörlüğünü Lider Eğitim Anadolu Karakter Eğitimi sorumlusu Gökhan Çatak yaptı. Çatak yaptığı açılış konuşmasında ‘Anadolu Karakter Eğitimi’ çalışmaları hakkında bilgi verdi.

ZAMAN MUHACİR OLMA ZAMANIDIR

Çatak, ülke olarak sahip olduğumuz genç nüfusun önemine değinerek, değerlerine bağlı karakterli nesiller yetiştirmek için gayret ettiklerini ifade etti.

Anadolu Karakter Eğitimi Sorumlusu Gökhan Çatak sözlerine şöyle devam etti: “16 milyon gencin yaşadığı ve en genç nüfusa sahip olduğumuz ülkemizde gayemiz, değerlerine bağlı karakterli nesiller yetiştirmektir. İslam dünyasındaki parçalanmışlık, açlık, sefalet ve gözyaşı değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi ile son bulacaktır. Bizler bu ülkede sadece kendi evlatlarımızdan ya da bu milletin evlatlarından değil, trafik lambalarında bekleyen Suriyeli gençlerden ve bütün ümmetin evlatlarından sorumluyuz. Zaman muhacir olma zamanıdır. Çalışmalarımızın bereketli olması için heyecan ve şuurumuzu asla yitirmemeli, asla yılmamalı ve bu ümmete şuurlu nesiller yetiştirmek için mazereti ve havale kültürünü çöp kutusuna atmalıyız” dedi.

seminer1

YAZ PROGRAMLARININ KARAKTER EĞİTİMİNDEKİ ÖNEMİ

Lider Eğitim Kültür ve Sanat Gençlik Kulübü Derneği Başkanı İdris Topçuoğlu, konuşmasında Karakter Eğitimi gönüllülük çalışmalarının ilk başladığı yıllardan bugüne kadarki serüvenini ve başarı hikâyelerini katılımcılarla paylaştı. Gönüllülük çalışmalarında azim ve kararlılık ile birlikte istikrarlı bir şekilde hareket etmenin başarıyı getireceğini vurguladı. “Mermeri delen damlaların devamlılığıdır, gücü değil” düsturundan hareketle Karakter Eğitimi faaliyetlerinde, Yıllık periyotlarla gerçekleşen gönüllük buluşmalarının ve zirvelerin önemli katkısı olduğunu ifade etti.

Ayrıca İdris Topçuoğlu Bey, yaz programlarının insanın gelişiminde önemli katkıları olduğunu ifade etti. Yaz dönemlerinde öğrencilerin ciddi bir boş vakitlerinin olduğunu ve bu zaman dilimlerinin onların eğitimleri için bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirttiler.

seminer2

İMAN BİR HEYECANDIR, ALLAH HEYECANIMIZI BİTİRMESİN

Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı Yurtiçi Eğitim Hizmetleri Müdürü Dr. Adem Ergül de zirvede bir konuşma gerçekleştirdi. Ergül konuşmasında “hizmetlerde heyecanlı olma”nın önemine değindi.

Dr. Ergül, “Heyecansız üretilen amellerde tesir ve bereket olmaz. İman bir heyecandır. İmana dayalı hareketler bereketli olur. Heyecansız hizmetler çoğu zaman bir başkasının da heyecanını söndüren unsurlara dönüştürür. Allah heyecanımızı bitirmesin” şeklinde konuştu.

Öte yandan Dr. Ergül yapılan hizmetlerde heyecanın sürekli taze tutulması ve heyecanın bitmesi durumunda da mutlaka tekrar doldurulması gerektiğini ifade etti.

Dr. Ergül konuşmasına şöyle devam etti: “Heyecanın bittiğine inanıyorsanız onu doldurmaya çalısın. Dolmuyorsa, ‘Allah bize kapı açmıyor’ diyerek hizmet alanınızı yenileyin. İnsan istediği kadar donanımlı olsun heyecan yoksa olmaz.  Ruhun olmadığı amel ölüdür. Hizmete sevdalanmak, muhabbetle bağlanmak gerekir. O heyecanı sıfır noktasına gelmeden elinden tutmak lazım. Gönlünüze Hizmete dair ne zaman olumsuz bir şey düşse, istiğfar etmek lazım. Sürekli diri kalmak Allah in bir lütfüdür. Heyecan her amelin içindeki ruhtur. Heyecanlı insanlar yürekleri diri insandır. Yürekleri diri insanlar da Allah’ı zikredenlerdir”

seminer3

KENDİMİZE SÖZÜMÜZÜN GEÇMESİ LAZIM, ÇÜNKÜ İRADE LAZIM

Klinik Psikolog Mehmet Dinç zirvede “İrade” konulu bir seminer gerçekleştirdi. İradeli olmanın önemini vurgulayan Psikolog Dinç, iradenin nasıl güçlendirilebileceğine değindi.

Dinç, “Bildiklerimizi davranışa dönüştürmede çok zorlanıyoruz. Kendimize sözümüzün geçmesi lazım, çünkü irade lazım. İradeyi güçlendirmek için, günlük hayatta durup dururken bile kendimize dur dememiz lazım. Küçük şeylerde kendisine söz geçiremeyen büyük şeylerde de söz geçirmesi söz konusu olamaz. Ayrıca irademizi gereksiz yere yormayacağız. İradeyi olur olmaz yere harcadığında iradenin kapasitesi tükeniyor ve lazım olduğu yerde irade tükeniyor” şeklinde konuştu.

LİBERAL DÜNYA AHİRETSİZ BİR DÜNYAYI HEVESLENDİRİYOR

Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi de 4. Karakter Eğitimi Zirvesi'ni katılımlarıyla onurlandırarak konuşmasına, zirveye katılan karakter eğitimi sorumlusu ve yardımcılarının yaptığı hizmetlerin bereketi ve devamı için dua ederek başladı.

Hocaefendi yaptığı konuşmada günümüzde Müslümanların ideolojilerin baskısına maruz kaldığına değindi: “En büyük cahiliye devri Efendimiz zamanında yaşandı. Bugün de değişik bir cahiliye devri yaşanıyor. Bu liberal dünya ahretsiz bir dünyayı heveslendiriyor. Bu insanı daha da dünyevileştiriyor. Makinenin esareti altında ruhlar kararıyor. Çünkü maneviyattan uzaklaşıyor. Makineden bir medet ummak büyük bir zaaf.”

Ayrıca gençliğin önemine de değinen Muhterem Osman Nuri Topbaş Hoca Efendi, gençliğe mühim bir alaka gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, zirveye katılanlara “Gençlik bir ilkbahardır ve her insan, ömründe bir defa ilkbahar yaşar. Bu açıdan gençlerimizin kıymetini bilmeli ve onları kabiliyetlerine göre yetiştirmeliyiz.” tavsiyesinde bulundu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.