3 Günde Kur'ân'ı Nasıl Öğrendiler?

Tüm İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Derneği (TİYEMDER) ve Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı tarafından düzenlenen ve binlerce kişiyi Kur’ân’la tanıştıran “3 Günde Kur’ân-ı Kerim Öğretimi” programı bu Ramazan da 7’den 70’e herkese Kur’ân-ı Kerim’i öğretmeye devam ediyor.

17 Haziran'da başlayan ve ilk meyvelerini vererek eğitimlerine Çamlıca Çilehane Camii imam-hatibi Ferruh Erel Hocanın öncülüğünde devam eden "3 Günde Kur'ân-ı Kerim Öğretimi"ne katılan kursiyerlerle bir araya geldik.

IMG_3689

ÜÇ GÜNDE KUR'ÂN'I OKUMAYA BAŞLADIK

Çoğunluğunu orta ve üzeri yaş grubun oluşturduğu katılımcılardan Remzi Kurtça (48), gayet memnun olduğunu dile getirerek, üç günde Kur’ân’ı okumaya başladıklarını söyledi. "Tabi Kur’ân’ı öğrenmeye hayatımız yetmez. Ancak harfleri tanıyacak ve Kur’ân’ı okuyacak kadar bilgiyi ve özgüveni kendimizde bulduk. Elhamdülillah, hocalarımız da donanımlı ve programlarda katkıları çok büyük. Bizlere bu imkânı sunanlara burada hizmet edenlere çok teşekkür ederiz."

[caption id="attachment_34489" align="aligncenter" width="702"]IMG_1153 7'den 70'e geniş bir katılımın var olduğunu gözleliyoruz.[/caption]

İBADETLERİMİZDEN ZEVK ALMAYA BAŞLADIK

Kur'ân'ı öğrenmeyi sürekli ertelediklerini ve bunun pişmanlıklarını yaşadıklarını söyleyen Recep Sağlam (50), "Hayatımızın her anında Kur’ân’ı okuyamamanın eksikliğini hissettik. Camilere gittiğimizde cemaat Kur’ân ile meşgul olurken biz bir tarafta öylesine oturuyorduk. Büyük bir istek ve arzu olurdu içimizde. Şimdi elhamdülillah bu program sayesinde artık Kur’ân’ı okur hâle geldik. Eve daha bir hevesli gidiyorsunuz ve tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. İnşaallah daha da geliştireceğiz." dedi.

https://www.islamveihsan.com/3-gunde-kuran-ogrenmek-ister-misin.html

Üniversite ve iş hayatının ardından dünya hayatının kendilerini iyice sarmaladığı dile getiren Zeki Varol (43) ise 3 günde Kur'ân-ı Kerim öğretmenin iddialı bir söylem olduğunu söyledi. 11 yaşından bu yana sürekli Kur'ân'ı öğrenmeyi ve okumayı ertelediklerini de itiraf eden Varol, hocaların sayesinde bunun mümkün olduğunu ve 30 yıl sonra Kur'ân'ı okumanın mutluluğunu yaşadıklarını belirtti.

IMG_1115

KUR'ÂN'I OKUYAMAMANIN EKSİKLİĞİNİ HER ZAMAN HİSSETTİK

3 Günde Kur'ân-ı Kerim Öğretimi programından nasıl haberdar olduğunu  sorduğumuz da ise "Ben her şeyin bir nasip ve kısmetle olduğuna inanırım" diyerek söze başlayan Zeki Varol: " Yaklaşık 2-2 buçuk ay önce işimden ayrıldım. Üsküdar’daki Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerinin türbesini ara ara ziyaret ederiz. Yine öyle bir ziyaret esnasında '3 günde Kur’ân-ı Kerim öğrenme' programından haberimiz oldu. Ve artık bunun vaktinin geldiğini anlamış olduk" dedi: "Geçen sene umreye gittim. Medine-i Münevvere’de, Kâbe-i Muazzama’da herkes elinde Kur’ân ile meşgul oluyor. Orada çok büyük bir eksiklik hissettim. Bu programa sebep olandan da gerçekleştirenden de Allah razı olsun."

İbrahim Tunç tarafından hazırlanan elifba cüzünün de öğrenme açısından çok yararlı olduğunu belirten kursiyerler, cüzün hem bir ilahiyatçı hem de bir mühendis gözüyle tasarlandığını ve dikkat çekici olduğunu vurguladılar.

IMG_1094

İNSANLARDA "KUR'ÂN-I KERİM'İ ÖĞRENEMEYECEĞİM" KORKUSU VAR!

Orta yaş grubuna dahil olan kişilerin büyük bir öz güven kaybı yaşadığını belirten Remzi Kurtça, hiç kimsenin Kur'ân-ı Kerim öğrenmek hususunda ümitsiz olmamasını tavsiye ederek 'Ben bu  Kur’ân-ı Kerim’i öğrenemem' diye düşünmesinler. Biz de yaşımız gereği biliyoruz ki insanlarda bu korku var. Belli bir yaştan sonra öğrenemeyeceklerini düşünüyorlar. Aynı şeyleri ben kendi adıma da düşünüyordum. Ama bu programa katıldıktan sonra artık herkesin bunu başarabileceğine inanıyorum. Ama öncelikle “ben bunu öğreneceğim” dememiz lazım. İsteyip de öğrenemeyecek kimse yoktur diye düşünüyorum." açıklamasında bulundu.

Not: Programa katılamayanlar için İbrahim Tunç'un hazırlamış olduğu Elif-Ba'ya ulaşmak için tıklayın!

11 TEMMUZ’DA SONA ERECEK

17 Haziran‘da başlayan “3 Günde Kur’ân-ı Kerim Öğretimi” programı, 11 Temmuz 2015‘e kadar devam edecek. Programa katılmak için kayıt yaptırmanız gerekiyor.

ÇALIŞANLAR İÇİN HAFTA SONLARI PROGRAMLARI YAPILIYOR

Hafta içi çalışan yahut müsait olmadıkları için programlara katılamayan kişiler için hafta sonları da programlar düzenleniyor.

Yer: Çilehane Camii – Küçük Çamlıca / Üsküdar

Not: “3 Günde Kur’ân-ı Kerim Öğretimi” programı hem erkek hem de kadınlara yöneliktir.

İrtibat: Ömer Faruk Gözcü: 0(535) 310 35 62

IMG_1118

IMG_1151

IMG_1156

IMG_1128

3 GÜNDE KUR’ÂN ÖĞRENMEK İSTER MİSİN?

3_gunde_kuran1

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.