15 Eylül 2023 - Cuma Hutbesi PDF ve WORD İndir

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 15 Eylül 2023 tarihli ve "Ahîlik: Dürüstlük ve Merhameti Ticarete Hâkim Kılmak" konulu cuma hutbesini PDF ve WORD olarak indirebilrisiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 15 Eylül 2023 tarihli ve "Ahîlik: Dürüstlük ve Merhameti Ticarete Hâkim Kılmak" konulu cuma hutbesi.

AHÎLİK: DÜRÜSTLÜK ve MERHAMETİ TİCARETE HÂKİM KILMAK

Muhterem Müslümanlar!

Huzurlu ve hakkaniyetli bir hayatın yol haritasını çizen yüce dinimiz İslam, iş ve ticaret hayatımızda temel ilke ve esaslar belirlemiştir. İslam, her işimizde olduğu gibi ticarette de helal haram duyarlılığıyla hareket etmeyi, doğruluğu, dürüstlüğü ve merhameti şiar edinmeyi emretmiştir. Hırs ve tamahı, yalan ve hileyi, aldatma ve haksızlığı, gayrimeşru ve gayriahlaki her türlü muameleyi ise yasaklamıştır. Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “Ey iman edenler! Karşılıklı rızaya dayanan ticaret dışında, mallarınızı aranızda haksız ve haram yollarla yemeyin ve kendinizi helak etmeyin. Şüphesiz Allah size karşı çok merhametlidir.”[1]

Aziz Müminler!

Mümin, ticarette sadece dünya kazancını değil, ahiret hesabını da gözetir. Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. Mümin bilir ki, inancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yol mübah değildir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz.

Kıymetli Müslümanlar!

Mümin, servet ve malın esiri olamaz. Rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. Mümin, daha fazla kazanç elde etmek için temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Arz talep dengesini bozarak bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez. Sevgili Peygamberimiz (sas)’in لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ hadis-i şerifine göre kimseye kasten zarar verilemez; zarara, zararla karşılık da verilemez.[2] İslam’a göre bir kişinin canına, malına ve haysiyetine zarar vermek haramdır ve büyük günahlardandır.

Değerli Müminler!

Peygamber Efendimiz (sas) başka bir hadisinde ise مَنْ غَشَّنَا فَلَيْسَ مِنَّا “Bizi aldatan bizden değildir.”[3] buyurmaktadır. Bu nebevi uyarıdan hareketle ecdadımız, sevgi ve saygıyı, kardeşlik ve merhameti, doğruluk ve dürüstlüğü, yardımlaşma ve dayanışmayı ticarete hâkim kılmak için Ahîlik teşkilatını kurmuştur. Bu teşkilatın temel ilkesi; eline, diline, beline sahip olmaktır. Eşine, işine ve aşına özen göstermektir. Harama bakmamak, haram yiyip içmemek ve harama el uzatmamaktır. Yanlış ölçmemek, eksik tartmamaktır. Güçlü iken affetmesini, öfkeli iken yumuşak davranmasını bilmektir.

Aziz Müslümanlar!

Alışverişte helal haram hassasiyeti her geçen gün azalıyor. Doğruluk ve dürüstlük gibi erdemler giderek zayıflıyor. Daha çok kazanma hırsıyla ahlaki değerler ve hukuki ilkeler göz ardı ediliyor. Aşırı tüketim, lüks ve israf günden güne artıyor. Bu durumda bize düşen, Ahîlik ilkelerini benimsemek, iş ve ticaret hayatımıza bu ilkeleri yeniden hâkim kılmak için çaba göstermektir. Sevgili Peygamberimiz (sas)’in “Dürüst ve güvenilir tüccar, ahirette peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraber olacaktır.”[4] müjdesine erişebilmenin gayretinde olmaktır. Kıyamet gününde, kazancımızın ve harcamalarımızın hesabını vereceğimizi unutmamaktır.

Kıymetli Müminler!

Hutbeme son verirken bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. 2024 yılı Hac ön kayıtları başlamıştır. İlk defa başvuracak kardeşlerimiz, 11 Ekim tarihine kadar e-devlet üzerinden işlemlerini gerçekleştirebilecektir. Kaydı olup, durumlarında değişiklik yapmak istemeyenlerin kaydı otomatik olarak yenilenecektir. Durumlarını değiştirmek isteyenler ise e-devlet üzerinden veya il ve ilçe müftülüklerimizden güncelleme yapabilecektir.

Dipnotlar:

[1] Nisâ, 4/29.

[2] İbn Mâce, Ahkâm, 17.

[3] Müslim, Îmân, 164.

[4] Tirmizî, Büyû’, 4.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.