Şerh-i Sadr Ne Demek? Şerh-i Sadr Hadisesi

Şerh-i sadr nedir? Şerh-i sadr hâdisesi nasıl gerçekleşmiştir? Birinci şerh-i sadr; Peygamberimizin (s.a.v.) göğsünün yarılması ve kalbinin yıkanması...

Allâh Teâlâ, ilâhî esrârı alıcı hâle gelmesi için Resûlullâh’ın sallallahu aleyhi ve sellem sadrını müteaddid defâlar açmış, içini temizleyerek, huzur, sükû­net, merhamet, şefkat, îman ve hikmet gibi ulvî hasletlerle doldurmuştur. Bu hâdiselerin ilki, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz henüz sütannesinin yanındayken gerçekleşmiştir. Hâdiseyi Fahr-i Kâinât sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bizzat anlatmışlardır.

Bir kimse Resûlullâh’a sallallahu aleyhi ve sellem:

“−Peygamberliğinizin ilk alâmetleri ne idi?” diye sormuştu. Allâh Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“−Benim sütannem Sa’d bin Bekr Oğullarındandı. Ben ve süt kardeşim hayvanlarımızı alıp gitmiştik. Ya­nımıza hiçbir yiyecek de almamıştık. Süt kardeşime:

«−Kardeşim, haydi anneme git de biraz yiyecek getir!» dedim. O gitti, ben hayvanların yanında kaldım. Aradan çok geçmeden beyaz elbiseli iki melek geldi. Biri diğerine:

«−Bu, O mudur?» diye sordu. Öteki de:

«−Evet.» dedi. Hemen yanıma geldiler, beni sırtüstü yatırdılar, karnımı açtılar. Sonra kalbimi çıkardılar, onu yarıp içinden iki siyah kan pıhtısı çı­kardılar. Sonra biri ötekine:

«−Haydi git ba­na kar suyu getir!» dedi. Onunla içi­mi yıkadılar. Sonra yine:

«−Haydi şimdi de dolu suyu getir!» dedi. Getirdi, onunla da kalbimi yıkadılar. Sonra:

«−Haydi şimdi huzur ve sükû­neti getir!» dedi. Onu kalbime yerleştirdiler. Daha sonra biri öteki­ne:

«−Haydi kapat ve O’nu Peygamberlik mührü ile mühürle!» dedi.

Melek de kalbimi kapattı ve nübüvvet mührüyle mühürledi... Daha sonra ayrılıp gittiler, hakîkaten çok korkmuştum. Sonra dönüp eve gittim ve başıma gelenleri bir bir sütanneme anlattım…” (Ahmed, IV, 184-185; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, II, 280; Heysemî, VIII, 222)

Bâzı kaynakların bildirdiğine göre bu hâdise, Varlık Nûru dört yaşında iken gerçekleşmiştir.[1]

Enes radıyallahu anh:

“Ben Allâh Resûlü’nün sadrındaki o yara izini hep görürdüm.” demiştir. (Müslim, Îman, 261)

PEYGAMBERİMİZİN KALBİNİN AÇILMASINDAKİ HİKMETLER

Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in sadrının yarılmasındaki hikmetlerden bâzıları şunlardır:

Allâh Teâlâ, bu sûretle Resûlü’nün hâl ve şânını insanlara bildirmiş ve O’nu çocukluğundan itibâren vahiy için hazırlamıştır. Mânevî bir temizlik ameliyesi olan şerh-i sadr hâdisesinin, insanların müşâhede edebileceği bir sûrette vâkî olması da O’nun risâletine îman ve tasdîki daha çok temin etme hikmetine mâtuftur. Nitekim bunun gibi hârikulâde hâller, insanların O’na îmân etmelerini kolaylaştırmıştır.

Dipnot:

[1] Bkz. İbn-i Sa’d, I, 112.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hz. Muhammed Mustafa 1, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

PEYGAMBERİMİZİN GÖĞSÜNÜN AÇILMASI VE YIKANMASI

Peygamberimizin Göğsünün Açılması ve Yıkanması

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.