konuşma   (3949 içerik bulundu)

İslam Dünyasının En Önemli Meselesi!

I. Din Şurası’nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “İslam coğrafyasının, İslam medeniyetin, İslam dünyasının içinden geçtiği bu zor süreç

Amelin Kabul Olduğuna İşaret Eden Şey

Edeb, İslâm nazarında o kadar ehemmiyetlidir ki, onu kısaca târif etmek için “İslâm, edepten ibârettir.” denilebilir. Çünkü Allah ve Rasûlü’ne itaat edilerek ya

Cıa'nın İşkence Raporu Açıklandı

CIA'nın 11 Eylül saldırıları sonrası terör şüphelilerine uyguladığı işkence içeren gözaltı ve sorgulama tekniklerine dair Senato İstihbarat Komitesi raporu açık

Saniyede 4 Bin Sms Atıyoruz

Türkiye'de yılın ilk 9 ayında 72 milyon cep telefonu hattından saniyede 4 bin 119 SMS atıldı ve 151,5 milyar dakika görüşme yapıldı.

İlk Derste Yolda Nasıl Yürüneceğini Öğretti

İGEDER (İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği) ölümünün 40. yılında Mahir İz’i çeşitli etkinliklerle yad etti. Merhum muallim Mahir İz’in talebelerinden Prof. Dr

İki Dil Bilmek Alzheimer'ı Beş Yılk Geciktiriyor

Belçika'da yapılan araştırma, 2 dil konuşanların Alzheimer hastalığına ortalama 76, tek dil konuşanların ise 71 yaşında yakalandığını gösterdi.

Hüdâyi Vakfı Suriyeliler’in Dertleriyle Dertleniyor

Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşta bugüne kadar 200 bine yakın insan hayatını kaybetti. Savaş nedeniyle ülkelerini terk ederek Türkiye’ye sığınan Suriyeli sa

I. Dünya Savaşı'yla İlgili 'hain Araplar' Tezi Yanlıştır

Yrd.Doç.Dr. Hasan Barlak, bir bütün olarak kayıtlarda Arapların 'ihanet ettikleri'nin kesinlikle söylenemeyeceğini belirtti

İlyas Aleyhisselâm İle Azrail'in Diyaloğu

Zamanı öyle güzel değerlendir ki, “Yarın öleceksin!” denilse bile, programında herhangi bir değişiklik yapma ihtiyacı hissetmeyesin!..

'mahir İz' Yâd Ediliyor

İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER) geçen yıl Nurettin Topçu’yu anarak ilkini gerçekleştirdiği “İz Bırakan Eğitimciler” etkinliğine bu yıl Prof. Dr. M

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.