Yüzakı Dergisinin Haziran 2021 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 196. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Haziran 2021 sayısı “Bu Ömür Âhiret İçin” başlığıyla yayınlandı.

“Bu Ömür Âhiret İçin” kapağıyla çıkan Yüzakı dergisinin 196. sayısı şu şekilde takdim edildi.

BU ÖMÜR AHİRET İÇİN

Bu sene, Yûnus için...

Zamanlara hatırlatıcı başlıklar koymak, insanoğlunun öteden beri âdeti. Yûnus sayısını hazırlarken hep beraber gördük ki; Yûnus zaten her günümüze, her sözümüze bağdaşını kurmuş. “Kalanlara selâm olsun!” deyip gideli 700 sene olmuş. O selâm; Anadolu dervişi, Osmanlı insanı, halk irfânı kıyafetinde halkın arasında. Nefes nefes ilâhîlerle gönüllere dolmuş, darb-ı mesellerle dillere, zihinlere sinmiş.

O irfânın en mühim mesajı:

“Bu ömür, âhiret için... Geldi geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gibi.  Hele bana şöyle geldi; şol göz yumup açmış gibi.” diyerek ömrün kısalığı hususunda bizleri uyarmakta Yûnus Emre Hazretleri ve şöyle uyandırmakta:

Çün dünya bilirsin fenâ, ne yatarsın döne döne?

Uyku m’uyur kana kana, dost yolunu soran kişi?

Ömür âhiret için. Ömür bitince eller ve diller çalışmaz olacak zira:

Yanlarıma kona elim, söz söylemez ola dilim,

Karşıma gele amelim, n’ettim ise görem bir gün!

O gün değil, bugün görmek lâzım dünyanın yalanlığını, sahteliğini, geçiciliğini, fânîliğini:

Gider imiş bunda gelen,

Dünya işi cümle yalan,

Ağlar ömrün yavı kılan,

Âh n’ideyin ömrüm seni?

O güne hazırlananlar için ise, bu ömür çok bereketli. Yedi asır sonra bile, nice yaşayan ölülerden daha diri...

Virüsün üzerine güneş vurdukça, hayat daha da normalleşecek. Eve de kapansak, dışarılara da dökülsek, bu ömür; âhiret için. Kışın da yazın da, hayatın her mevsiminde bu ömür; âhiret için. Sıcak ise, cehennem daha sıcak. Hayatın lezzetini arıyorsak, cennetin lezzeti daha kalıcı. O hâlde düstur bu:

Bu ömür, âhiret için...

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali Eşmeli; «Allâh’a ve âhirete îmân»ın ayrılmaz vasfını ve bu inancın ferde ve topluma muazzam tesirini kaleme aldı.

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi; arı duru tasavvufun bu müstesnâ temsilcisinin telkinlerini, ardındaki  «Kur’ânî Tâlimatlar» ile tâdâd etti. Mevlânâ Hazretleri’nde olduğu gibi, Yûnus’u da doğru şekilde, kendi mesajlarıyla tanımak gerektiğini hatırlattı.

«Kıssalar»da da Yûnus’un meşhur menkıbesi ve hisseleri yer almakta.

Kalem kadromuz; Yûnus’un Türkçesini, mesajlarını, tasavvufî anlayışını ortaya koydu. Yûnus Emre Hazretleri, cenneti hor görüyor mu? Yûnus, öz Türkçe mi yazardı? Yûnus’un müsamahasının ana hatları nelerdir? Ümmî veya kadı olduğu söylenen Yûnus’un bilgi / tahsil anlayışı nedir?

Aktüel hâdiselere dair de yazılar var dosyamızda. Kripto para nedir ve neye dayanmaktadır? Anadolu’muzun Yûnus rûhuna düşman kesimlerin, pandemide dahî sınırlandırılmasına tahammül edemedikleri alkol, aslında sıhhate neler yapar?

Güzel hikâyeler, nükteler, hâtıralar...

Yûnus Emre Hazretleri’ni tarif ederken, «şair» kelimesi hafif kalmakta. Çünkü o; derdini, tebliğini, seyr u sülûk notlarını şiirle söyleyen bir Hak dostu. Söz ustaları için âdeta «sanatın pîri» çünkü o, keleci pişirip diyen, büyük insan. Şairlerimiz de o Hak dostu gibi, Yûnuslayın, Yûnusça söylediler gönül mısralarını.

Dergiyi temin etmek için tıklayın!

İslam ve İhsan

AHİRET HAYATININ AŞAMALARI NELERDİR?

Ahiret Hayatının Aşamaları Nelerdir?

AHİRET YOLCULUĞU

Ahiret Yolculuğu

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.