Yüzakı Dergisi’nde Bu Ay Neler Var?

Yüzakı Dergisi Mart sayısında tarihimizin ibretli sayfalarından biri olan "Çanakkale Zaferi" bu ay ki dosya konusu. Tarihimize şan katan en temel gönül ayarlarımıza geri dönmek için bu sayıda "Tarihimize Şan Katan Muhabbet Ölçüsü"nü işliyor.

Tarih hâfıza-yı millettir. İnsanlar hâfızalarında seçicilik yapmak isterler. Hiç hatırlamak istemeyecekleri hâtıraları da olur, daima hatırda tutmak, asla unutmak istemeyecekleri de...

Tarihe böyle bir hissîlikle yaklaşmamalı... Onun şan ve şerefli günlerine, gururla kamaşan değil, sebepleri tarassut arayan gözlerle bakmalı... Çünkü sahip çıkıldığında şan ve şeref katan sebepler, ihmal edildiğinde gerilemenin, çöküşün, ziyanın da sebebi...

Mefâhirle dolu bir tarihimiz var, bunlardan en yakını yüzüncü yılında bulunduğumuz Çanakkale Zaferi...

Tarih tekerrürdür. Tarihimizdeki iftihar ve şükür kaynağımız olan hâdiseler, tekerrür etsin tabiî ki... Yine zaferlerimiz, fetihlerimiz olsun... Ammâ tarih ve toplumlara hükmeden ilâhî kanun, önce o zaferleri getiren şartların tekerrürünü talep etmekte...

Çünkü Allah ve Habîbi’nin muhabbetine can fedâ etmek; din, vatan, namus ve ittihâd için canından geçebilmek, Çanakkale kahramanlarının en mühim vasfı değil midir?

ÇARE ÖZ EĞİTİM

Yüzakı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni M. Ali Eşmeli, Endülüs’ten Osmanlı’ya yükseliş ve çöküş sebeplerini, fert ve toplumdaki meyil ve muhabbet ayarlarının istikamet ve bozuluşuna bağlayarak çareyi şöyle ilân ediyor:yuzaki.

“Çare; Kendi medeniyetimizin öz eğitimi. İllâ ki îman ve Kur’ân eğitimi.

Çare; Muhabbet ölçümüzü, tekrar tarihe şan verecek ve geleceğe yön verecek kıvama getirmek. Tabir yerindeyse, onları fabrika ayarlarına döndürmek.”

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, şanlı tarihimizin, bir başka vazgeçilmez ölçüsünü, düstûrunu misal misal kaleme aldı: “Tarihteki Merhamet Mührü.” Hazret-i Mevlânâ’dan günümüze ve gündemimize; “Bir Müslümanın Firâseti” başlığı altında; vasıflı, ideal insan yetiştirmenin ehemmiyetini ve kıymetini taşınmakta.

Yazarlarımız tarihe ve yüzüncü yılında olduğumuz hâdiselere ibret ve tahlil nazarıyla yaklaştılar. Her zaman olduğu gibi, meselenin Kur’ân ve Sünnet dağarcığından tahlili ve panoramasını ortaya koydular.

ÇANAKKALE ŞİİRLERİ

Tarihimiz bir mânâda şehâdetler tarihidir… Tarihimize şan katan en mühim unsur, askerinden hükümdarına, halkından ulemâsına her ferdin âhiret ufuklu bakışla, dünyayı, hayatı hiçe saymasıdır.

Şairlerimiz de bu duygularla, en çok Çanakkale, Millî Mücadele ve Sarıkamış şehidlerimiz için yaktılar türkülerini... Onların muhabbet ölçüsünü Âkif ne güzel ifade etmiştir:

"Ey şehîd oğlu şehîd isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber."

11. YILA ÖZEL YÜZAKI HEDİYESİhediye_kitap_kampanya

Mart, Yüzakı’nın tarihinde de başlangıç noktası… 11’inci yıla yine çok kıymetli bir hediyeyi takdim ederek, kampanya ile giriyoruz. Tarihimizdeki mefâhirin ardındaki mânevî sultanın, Hazret-i Mevlânâ’nın eserinden Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi’nin feyizli kalemiyle süzdüğü, petek petek günümüzün dertlerine şifâ hâlinde takdim ettiği çok kıymetli bir eser: Geçtiğimiz yıl teveccühlerinize mazhar olan Sır ve Hikmet İncileri’nin ikinci cildi. Değerli okuyucularımıza, desteklerinin devamı ve Yüzakı’mızın daha nice gönüllere ulaşması yolundaki gayretleri için teşekkür ederiz.

Ayrıntılı Bilgi: www.yuzaki.com.tr

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.