Yeni Bedelli Askerlik Ücreti Belli Oldu

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı 2021 yılı temmuz ayına ait mali ve sosyal haklara ilişkin genelgeye göre yeni bedelli askerlik ücreti 43 bin 151 TL olarak belirlendi.

Haziran ayına ilişkin enflasyon rakamının belli olmasıyla birlikte memur ve memur emeklilerin alacağı zamlar belli oldu. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı da dün 2021 yılı temmuz ayına ait mali ve sosyal haklara ilişkin genelgeyi yayımladı. Genelgenin yayımlanmasıyla birlikte bu yılın sonuna kadar uygulanacak bedelli askerlik bedeli de belli oldu. Buna göre yıl sonuna kadar bedelli askerlik için 43 bin 151 lira ödenecek.

2021 BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ 43 BİN 151 LİRA OLDU

2019 yılında bedelli askerlikle ilgili yasa çıkarıldı. 7179 sayılı Asker alma yasasında yapılan değişiklikle bedelli askerlik bedeli, memur aylık katsayısına göre hesaplanmaya başlandı. Buna göre bedelli askerlik ücreti, 40 bin gösterge rakamı, memur maaş katsayısı ve 6 rakamının birbiriyle çarpılmasıyla hesaplanıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı dün ilgili genelgeyi yayımladı. Genelgeyle, memur aylık katsayısı, 2021 yılının ikinci yarısında (0.179797) olarak ilan edildi. Söz konusu katsayıya göre bu yılın sonuna kadar bedelli ücreti 43 bin 151 lira olarak uygulanacak. Bu yılın ilk altı ayında bedelli ücreti 39 bin 788 liraydı.

2019’DA 31 BİN 343 LİRAYDI

Bedelli askerliğin kalıcı hale getirildiği 2019 yılında bedelli askerlik ücreti 31 bin 343 lira olarak belirlenmişti. Ancak bu ücretin 1 Ocak ve 1 Temmuz tarihlerinde memur katsayısına göre revize edilmesi öngörülmüştü. 6’şar aylık olarak belirlenen tutarlar tek seferde ödeniyor. Bir başka deyişle taksit yapılmıyor, Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası, Halk Bankası, Ziraat Katılım Bankası ve Vakıf Katılım Bankası, defterdarlıklara T.C. kimlik numarası beyan ederek yatırılabiliyor.

Kaynak: Hürriyet

İslam ve İhsan

İSLAM’DA KADINLAR ASKERLİK YAPABİLİR Mİ?

İslam’da Kadınlar Askerlik Yapabilir mi?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.