Yazın Eksikliği Hissedilen 5 Vitamin

Yaz mevsimi, vücudumuzun bazı vitaminlere duyduğu ihtiyacın artmasına ve dolayısıyla bu vitaminlerin eksikliğini hissetmemize neden olabiliyor. Hava sıcaklığının artması, metabolizmanın hızlanması, vücudun enerji ihtiyacının artması ve hatta güneş ışınlarının zararlı etkileri yaz mevsiminden kaynaklanan bu vitamin ihtiyacının başlıca nedenleri arasında geliyor.

Yaz döneminde vücudumuzun hangi vitaminlere gereksinimi artıyor ve eksikliği giderilmediğinde ne gibi olumsuz etkileri olabiliyor? Artan vitamin ihtiyacı karşılanmadığında yaz boyunca halsiz ve yorgun hissedebileceğimizi belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Emrah Turunç, yaz dönemi vitaminlerini ve önemlerini anlattı.

D VİTAMİNİ

D vitamini vücudumuzda güneş ışınları yardımıyla sentezlenen bir vitamin. Bu nedenle sıklıkla kapalı ortamlarda olduğumuz ve kapalı kıyafetler tercih ettiğimiz kış aylarında en düşük seviyelere kadar gerileyebiliyor. D vitaminini depolamak için yazın güneşten faydalanmak ve vücudun bir sonraki kışa hazırlık yapmasını sağlamak büyük önem taşıyor. Kemik gelişimi ve kalsiyum metabolizması üzerinde önemli etkileri olan D vitaminin eksikliğinde halsizlik ve kas-eklem ağrıları görülebiliyor. Bağışıklık sistemi üzerinde önemli etkileri bulunan D vitamini eksikliğinin ilerleyen boyutlarında ise çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise osteoporoz meydana gelebiliyor.

D vitamini nasıl alınır?

D vitamini ağırlıklı olarak güneş ışınları kullanılarak vücut tarafından sentezlenebilirse de, besinler yoluyla dışarıdan da alınabiliyor. Ağırlıklı olarak yağlı balıklar ve istiridye gibi deniz ürünlerinde bolca bulunuyor. Süt, yumurta ve mantarda da az miktarda bulunmakta ancak soya sütü inek sütüne göre daha fazla D vitamini içeriyor.

A VİTAMİNİ

Yaz aylarında güneşten gelen ultraviyole ışınları, hücrelerimize zarar vererek cilt kırışıklıklarına ve erken yaşlanmaya neden olabiliyor hatta deri kanseri gibi önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Bunun önüne geçmek için cildi onarıcı etkisi olan A, C ve E gibi antioksidan vitaminlerden faydalanmak yaz aylarında son derece önemli. Özellikle A vitamini eksikliğinde sadece cilt problemleri değil, görme bozuklukları ve bağışıklık sistemi sorunları görülebiliyor.

A vitamini nasıl alınır?

A vitamini kırmızı et ve özellikle karaciğerde, balık ve yumurta gibi hayvansal gıdaların yanında, başta domates ve havuç olmak üzere kayısı, kavun, kırmızıbiber gibi bitkisel besinlerde de bulunuyor.

C VİTAMİNİ

C vitamini bağışıklık sisteminde önemli etkilere sahip. Bu nedenle yaz aylarında mutlaka yeterli miktarda C vitamini almak gerekiyor. Aksi halde vücut bağışıklığı önemli ölçüde düşüyor ve özellikle viral hastalıklara karşı direnç azalıyor. Ek olarak C vitamini de yazın cildin zararlı etkilerine karşı önemli bir koruyucu.

C vitamini nasıl alınır?

C vitamini en çok portakal, greyfut, mandalina, limon gibi turunçgillerde bulunursa da, yaz aylarında bunları taze olarak bulmak mümkün olmayabiliyor. Bu aylarda taze çilek, kavun, karpuz, maydanoz ve yeşilbiber gibi besinlerden alınabiliyor.  

E VİTAMİNİ

Önemli bir antioksidan olan E vitamini, hücre yenilenmesinde, cilt ve saç sağlığında oldukça önemli bir yere sahip. Aynı zamanda üreme fonksiyonları ve damar sağlığı üzerinde de olumlu etkileri bulunuyor. Eksikliğinde bu fonksiyonlar ve cilt sağlığı bozulabiliyor. Bu nedenle yaz aylarında E vitamini eksikliğinin yaşanmaması gerekiyor.

E vitamini nasıl alınır?

E vitamini başta ay çekirdeği, fındık ve badem olmak üzere birçok kuru yemişte, yeşil zeytin, zeytinyağı gibi bitkisel yağlarda, ayrıca kuşkonmaz, soya fasulyesi ve kırmızıbiberde bol miktarda bulunuyor.

B1 VİTAMİNİ (TİAMİN)

B1 vitamini karbonhidratlardan enerji üretiminde önemli bir role sahip. Bu nedenle yaz aylarında artan enerji ihtiyacından ötürü vücudun B1 vitaminine duyduğu gereksinim artıyor. Vücutta gerektiği kadar bulunmadığında B1 vitamini eksikliğinden kaynaklı bir sinir sistemi hastalığı olan Beriberi görülebiliyor.

B1 vitamini nasıl alınır?

B1 vitamini ağırlıklı olarak buğday, arpa gibi hububat ve bezelye, soya fasülyesi gibi kuru baklagillerde bulunuyor. Ayrıca süt ve süt ürünleri ile karnabahar, brokoli, patates gibi sebzelerde de yüksek miktarda olmasa da mevcuttur.

Kaynak: Acıbadem

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.