Yaz Kur'ân Kursları Başladı

Okulların tatile girmesiyle İstanbul'da camilerde yaz Kur'an kursları başladı

Yaz Kur'an kurslarının başlaması dolayısıyla Bağcılar Çiftlik Demircan Merkez Camisinin avlusunda açılış töreni gerçekleştirildi. Mehter takımının konserinin ardından Kur'an-ı Kerim tilavetinin gerçekleştirildiği törende küçük çocuklar ilahi söyledi. Törende kursa kaydolan öğrenciler "Gel Bu Yaz Kur'an-ı Gönlüne Yaz" dövizleri taşıdı.

Tören öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, okulların tatile girmesiyle camilerde ve Kur'an kurslarında Kur'an-ı Kerim'i okuma eğitimlerinin verilmeye başlandığını söyledi.

Kur'an-ı Kerim'in indirildiği ramazan ayında çocukların Kur'an-ı Kerim ile buluşacağını belirten Yılmaz, "Kur'an-ı Kerim'i harfleriyle öğrenecekler. Kur'an'ın manasına aşina olacaklar. Camiyi tanıyacaklar, cemaatle tanışacaklar. Bu ramazan iklimindeki buluşmayı önemsiyoruz. O nedenle Diyanet İşleri Başkanlığı ramazan ayında Kur'an kurslarının açılmasına karar verdi." diye konuştu.

ÇOCUKLAR CAMİYLE ERKEN TANIŞMALI

Cami cemaatine seslenen Yılmaz, cemaate, teravih namazlarına gelen çocuklara saflarda yer açmalarını, çocuklara şefkatle davranmalarını ve çocukların yaramazlıklarını hoşgörü ile karşılamalarını tavsiye etti.

Hz. Muhammed'in torunları Hasan ve Hüseyin'i kucağına alarak minbere çıktığını hatırlatan Yılmaz, "Namazını torunu sırtındadır, düşmesin diye uzatan bir peygamberin ümmetiyiz. Camilerin çocuklarla buluşması çok anlamlı. Camilerde çocuk sesi duymak istemeyen insanlarımız vardı. Bu gelenek elhamdülillah yıkılıyor. Camilerimizin çocuk sesi ile cıvıldaması, çınlaması bizim geleceğimiz açısından çok önemli bir müjde mesajıdır. Çocukların camide olmadığı bir milletin istikbali ile ilgili kaygılar taşıması normaldir. Çocukların çocuk yaşta camilerle tanışması önemlidir. Burada en çok görev hocalarımıza ve cami cemaatine düşüyor. Geleceğin cemaati bugünkü çocuklar olacak." ifadelerini kullandı.

Camilerdeki Kur'an kurslarının Diyanet İşleri Başkanlığı kontrolünde gerçekleştirildiğine vurgu yapan Yılmaz, velilerden çocukları gönül rahatlığı ile camilerdeki kurslara göndermelerini istedi.

Kaynak: İstanbul Müftülüğü

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.