Türkiye Artık Kendi Helikopter ve Tank Motorunu Üretiyor

Milli savunma sanayisi gösterdiği büyük çabalar ve üretim sonucunda çok iyi işler yapmaya devam ediyor. Türkiye artık helikopter ve tank motoru yapabilen 8 ülkeden biri olacak.

Türkiye'nin ilk özel teknoloji üniversitesi olan Anka Teknoloji Üniversitesi ile 131 yıllık mühendislik ve akademik bilgi birikimine sahip, tank motoru ve transmisyon sistemleri konusunda en yetkin Üniversitelerinden birisi konumunda bulunan Harkov Teknik Üniversitesi arasında ortaklık ve işbirliği anlaşması imzalandı.

Yapılan Anlaşmaya göre, "Milli Tank ve Helikopter Motorlarının projelendirilmesi" süreci tamamlanmış olacak.

TÜRKİYE 8. ÜLKE OLACAK

Anka Teknoloji Üniversitesi ile Harkov Teknik Üniversitesi'nin ortak çalışması ile Türkiye artık milli tank motoru ve milli helikopter motorunu üretebilen 8. ülke olacak.

 Anka Teknoloji Üniversitesi ile Harkov Teknik üniversitesi arasında yapılan anlaşma törenine Ukrayna Eğitim Bakan Yardımcısı, yüksek düzeyli eğitim ve dışişleri bürokratları ile Türkiye'deki misyon şefleri katıldı.

ANLAŞMA İSTANBUL'DA İMZALANDI

Anlaşma, National Technıcal Unıversity Kharkıv Polytechnic Institute (Ukrayna) Rektörü Prof. Yergev I. Sokol İle T.C. Anka Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Çelik tarafından İstanbul'da imzalandı.

DIŞA BAĞIMLILIK SON BULACAK

Konu ile ilgili olarak Anka Teknoloji Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mehmet Hakan Sağlam, bu anlaşmanın Türkiye açısından devrim niteliğinde olduğunu, tamamıyla kendimize ait mili tank motor sistemlerinin Türkiye'nin bu konudaki dışa bağımlılığına son vereceğini ve ülkemizi stratejik açıdan üst seviyelere çıkartacağını söyledi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.