Türkiye'den Giden Hacılara 5 Bin Görevli Hizmet Veriyor

Diyanet İşleri Başkanlığı, hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklarda bulunan hacı adaylarının hac görevini sorunsuz bir şekilde tamamlayabilmeleri için 5 bin görevliyle hizmet veriyor.

Arafat’ın yaklaşmasıyla çalışmalarına hız veren tüm ekipler, kutsal topraklarda bulunan yaklaşık 57 bin hacı adayı için çalışmalarını tamamlamış durumda. Özellikle Arafat’a intikallerin sağlanmasında ve Arafat sonrası için her türlü önlemin alındığı hac organizasyonunda 5 bin görevli aynı anda Arafat’ta hacılara hizmet verecek.

ARAFAT İÇİN ÖZEL SAĞLIK ÇADIRLARI KURULACAK

Hac organizasyonunda 368 personelle hizmet veren sağlık ekibi, ilk hacı kafilesinin gelmesinden bugüne kadar toplam 52 bin 878 hastayı tedavi etti. Mekke ve Medine hastanelerinin yanı sıra otellerde kurulan özel sağlık ocaklarıyla da hastaları tedavi eden sağlık ekibi, her türlü sağlık sorununa karşılık hizmet veriyor.

Kronik rahatsızlığı olan hastalar ve diyaliz hastaları için tedavilerini devam ettirebilecekleri imkanlar sunan sağlık ekibi, Arafat’ta da 60 yatak kapasiteli sağlık çadırları ile hastalara hizmet verecek. Yatakta tedavi gören hastaların Arafat’a intikalleri ambülanslarla sağlanacakken daha kötü durumda olan hastalar için helikopter ambülanslar hizmet verecek.

Hacı adayları sağlık personeli tarafından sürekli bilgilendirilerek, kalabalık ortamlarda maske takmaları, el ve ağız temizliğine dikkat etmeleri, kalp, tansiyon hastaları ve yaşlılar için öğle saatlerinde dışarı çıkmamaları tavsiyelerinde bulunuluyor.

KABE’DE NAMAZ KILMAK İSTEYENLER İÇİN ÖZEL SERVİS

Hac görevini ifa etmek için kutsal topraklarda bulunan hacı adayları zamanlarının çoğunu Kabe’de namaz kılarak ve dua ederek geçiriyor. Beş vakit namazını Kabe’de kılmak isteyen hacı adayları için otel önlerinde servis imkanı sunuluyor. Hacı adayının Kabe’ye ulaşmasını sağlamak için kaldığı otelden Mescid-i Haram’a oradan tekrar otele ring usulüyle çalışan servisler hacı adayları için 24 saat hizmet veriyor.

Arafat’a intikallerin sağlanması için gerekli tüm tedbirlerin alındığı servis ekibinde Arafat için 170 personel hizmet verecek. 6’şar saat vardiya ile 24 saat hizmet verecek ekipler 130 noktada 130 personel ile tüm hacı adaylarının Arafat’a çıkışını sağlayacak. Gece karanlıkta görülebilecek fosforlu kıyafetler ve ışıklı tabelalar aracılığıyla Arafat çıkışında yönlendirmede bulunacak ekipler dönüş yolunda da hacılara eşlik edecekler.

KUR’AN OKUMAYI BİLMEYENLERE KUTSAL TOPRAKLARDA KUR’AN EĞİTİMİ

Hacı adaylarının ibadetlerini sağlıklı ve doğru biçimde yapabilmelerini sağlamak amacıyla her kafilede bir bayan bir erkek din görevlisi hizmet veriyor. Otellerde düzenlenen irşat programlarıyla hacı adaylarına dini bilgilerin verildiği fetva ve irşat hizmetlerinde, Kuran’ı Kerim okumayı bilmeyenler için özel Kur’an dersleri de veriliyor. Hac ibadetiyle ilgili her soruya yanıt vermek için kafilelerde ve otellerde görev yapan din görevlileri Arafat’ta da hacıların görevlerini sorunsuz bir şekilde yapabilmeleri için ibadet sırasında onlara eşlik edecek.

57 BİN HACI ADAYINA HER GÜN SICAK YEMEK

Diyanet İşleri Başkanlığı 2014 yılı hac organizasyonunda ilk defa sıcak yemek dağıtımını tek bir merkez mutfaktan özel araçlarla sağlıyor. 40 bin hacı için her gün yemek çıkaran merkez mutfak, Medine’de kalan hacı adaylarının hac görevi için Mekke’ye gelmesiyle 57 bin hacı adayına günlük sıcak yemek çıkarıyor. 130 personelin çalıştığı mutfakta, aşçı, aşçı yardımcıları, gıda mühendisleri ve diyetisyenlerden oluşan ekibin tamamı Türklerden oluşuyor. Hazırlanan yemeklerin dağıtımı, yemeklerin bozulmadan dağıtılmasını sağlamak için hijyen şartlarına uygun özel tasarlanmış 15 tır aracılığıyla sağlanıyor. Hijyen, sağlık ve kalite kontrolü açısından birinci seçilen merkez mutfakta Türk damak tadına uygun yemekler, Türk hacılarının kaldığı otellere dağıtılıyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.