türkler

Şeyh Eedebali Hazretleri'nin Gönül Eseri

Şeyh Edebali Hazretleri’nin en büyük eseri, birçok zevât-ı kirâmın yaptığı gibi kitaplar değil, birbirini takip eden îman ve İslâm yolunda seferber mücâhid nesiller olmuştur. Bu anlamda 623 senelik Osmanlı cihan devleti de Edebali silsilesinin böyle bir gönül eseridir.

Anzaklı Ömer'in Hikâyesi

Çanakkale destanının yıllar sonra ortaya çıkan hikmet ve ibret dolu, bereketli bir neticesi olan hâdise.

En Temiz Ülke

"Türkiye dünyada en çok çamaşır suyu tüketen ülke" olarak dünyanın en temiz topluluğu olarak tarihe geçti.

Sultan Iı. Abdülhamit Osmanlı'daki Hainleri Nasıl Temizledi?

II. Abdülhamît Han, Osmanlı'nın içerisindeki karışıklığa rağmen halkın huzuru ve ül­ke­nin selâmetini sağlayabilmek için bugünkü modern devletlere bile örnek olabilecek derecede mükemmel bir «istihbârat teşkilatı» kurmuştu. Bu teşkilata rağmen devletin içindeki hainleri temizlemesi hiç kolay olmadı. Nelerle mi karşılaştı? İşte II. Abdülhamit Han'ın yaşadıkları...

"osmanlı'da Şaşırtan 'özgürlük'

I. Ahmed Han zamanı, devletin toprak genişliği bakımından doruk noktasında olduğu bir devirdir. Dün­ya kralları, bu devletin ihtişâmı karşısında eğiliyor ve sadrâzamların eliyle tâc giyiyorlardı. Osmanlı'daki hürriyet Batılı yazarların kitaplarına konu oluyordu...

Türkiye Suriyelilerle Zenginleşecek

Suriye'deki çatışmalar nedeniyle ülkelerinden ayrılarak Türkiye'ye yerleşen sığınmacılar, Türkiye'nin fikir ve sanat hayatına zenginlik katacak insan kaynağı birikimini de beraberinde getiriyor.

Türkiye Garipleri Yalnız Bırakmıyor

AFAD'ın Afganistan'daki depremden hemen sonra ülkeye gönderdiği yardımlarla ilgili olarak, Afganistan Sağlık Bakanı Yardımcısı Sarwar, "Türkler bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı" dedi.

Fransa'ya "kapitülasyon" Niye Verildi?

Fevkalâde ileri görüşlü bir devlet adamı olan Kânûnî Sultan Sü­ley­man’­ın, Fransızlara verdiği ve “kapitülasyon” adıyla anılan imtiyazlar, bâzı câhillerce itham edilegelmiştir. Oysa kapitülasyonlar bakın hangi amaçla Fransızlara verilmiş?

Büyük İtiraflarla Dolu Osmanlı Mektubu

Alman imparatoru Ferdinand'ın büyük itiraflarla dolu Osmanlı hakkındaki mektubu...

İslam Alemini Yıkmayı Hedefliyorlar

Mısırlı düşünür Prof. Dr. Zağlul en-Neccar, Türkiye'nin Müslümanların umudu olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin büyük komplolarla karşı karşıya kaldığını belirtti. 

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.