islam

Kur'ân'ın Nüzûlü

Kur'ân, Allah'tan Hz. Peygamber'e Cebrâil aracılığıyla ve vahiy yoluyla indirilmiştir.

Müslümanın Dış Görünüşü Nasıl Olmalı?

İslâm; temizlik, nezâket ve zarâfet dînidir. Müslümanların kalbî hassâsiyetleri kadar dış görünüşlerine de îtinâ göstermeleri îcâb eder. Bu bakımdan bedenleri, elbiseleri, oturdukları mekân ve yaşadıkları çevre; temizlik, tertip, nezâket ve zarâfet itibârıyla insanlığa numûne olmalı, etrâfa huzur tevzî etmelidir.

Meleklerin Mahiyeti

Melekler duyu organlarıyla algılanamayan, gözle görülmeyen, sürekli Allah'a kulluk eden, asla günah işlemeyen, nûrânî ve ruhanî varlıklardır. Bu sebeple onlar hakkındaki tek bilgi kaynağı âyetler ve sahih hadislerdir. Onun ötesinde bir şey söylemek mümkün değildir.

İstanbul'da Turistlerin İslam'la İlgili En Çok Sorduğu Soru

Prof. Dr. Süleyman Derin ile "turistlere tebliğ üzerine" Altınoluk dergisinde yapılan röportajı sizler için alıntılıyoruz.

Dini Sohbet Eden Kişi İki Şeye Dikkat Etmeli!

Dini sohbet edecek kişi rızkını helalinden yemeye ve beraber bulunduğu kişilerin manevi keyfiyetine dikkat etmeli ve bunların tesiri altında olduğunu asla unutmamalıdır.

İslam'ın 3 Temel Esası

İslam'ın üç temel esası nedir? Hangi tür insanlar Allah'tan uzaktır? Müslüman dünyada nasıl bir şahsiyete sahip olmalıdır?  İşte cevapları...

İslam'ı Korku Malzemesine Dönüştürüyorlar

Çağımızın belalarından biri olan İslamofobi, “İslam korkusu” üretmek anlamına geliyor ve İslam’ı bir korku malzemesine dönüştürüp, insanlarla İslam’ın arasına uçurumlar koymaya çalışıyor. 

Dini Aşkla Yaşamak

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in mübârek rûhâniyetinden, O’nun vârisi ve vekili mesâbesindeki «altın silsile» yoluyla beslenerek sâlih bir kullukla, Hakk’a vâsıl olma gayretidir. Tevhid akîdesini temessül ederek; Dîni aşkla yaşama, iki cihan saâdetini kazanma azmidir.

İbadetleri Makbul ve Değerli Kılan Kalbimiz

İbadetleri makbul ve değerli kılan kalbdir. Bu sebeple öncelikle kalbi kin ve haset gibi mânevî ve ictimâî hastalıklardan arındırmalı, mükemmel hâle getirmeye çalışmalıdır.

Müslüman Şerre Kilit, Hayra Anahtar Olmalıdır

Orta Asya ve Anadolu’nun mânevi mîmarı Bahâeddin Nakşibend hazretlerinin hayatı, görüşleri, tesiri ve aynı zamanda Nakşibendilik hakkındaki görüşlerinin ele alındığı Uluslararası Bahâeddin Nakşibend ve Nakşibendîlik Sempozyumu, 2-3-4 Aralık tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştirildi.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.