
Cuma Günü Duaların Kabul Edildiği Vakit Ne Zaman?
Cuma günü duaların kabul edildiği vakit ne zamandır? Âlimler bu konuda ne diyor?
Cuma günü, müminler için duaların kabul edildiği mübarek bir zaman dilimidir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) “Cuma gününde bir vakit bulunmaktadır. Bir kul, şayet namaz kılarken veya dua ederken o icabet saatine denk gelirse, Allah Teâlâ bu kulun istediği şeyi kendisine muhakkak ikram eder.” (Müslim, “Cuma”, 18, Tirmizî, “Cuma”, 353) buyurmaktadır.
Cuma günü rahmetin tecelli ettiği vakit ile alakalı alimlerden on bir görüş nakledilmektedir. Bunların kimisi hadislere kimisi sahabe görüşlerine kimisi de arif kimselerin tecrübe ve işaretlerine dayanmaktadır.
CUMA GÜNÜ DUALARIN KABUL EDİLDİĞİ VAKİT
İcabet saatinin hangi vakit olduğu ile alakalı ifade edilenler;
- Cuma günü fecirden güneşin doğuşuna kadar, ikindiden güneşin batışına kadar. Bu haber Ebû Hureyre'den (r.a.) gelmektedir.
- Zeval vaktinden namazın kılınıncaya kadarki vakit, bu görüş Ebu's-Sivâr el-Adevîden nakledilmektedir.
- Zeval vaktin, bu haberi Ebu'l-âliye ve Hasan-ı Basri Hz. bildirmektedir.
- Müezzinin cuma ezanını okuduğu vakit, bu haber Hz. Âişe'den (r. anhâ) bildirilmektedir.
- İmamın minbere çıkıp hutbeyi bitirinceye kadarki vakit, bu haber Hasan-ı Basrî'den nakledilmektedir.
- İnsanların cuma namazına kalktıkları vakit, bu görüş Ebû Bürde'den (r.a.) nakledilmektedir.
- Cuma günü ikindiden sonra güneşin batıncaya kadarki vakit, bu görüş Ebu Hureyre, Atâ ve Abdullah b. Selâm'dan (r.a.) nakledilmektedir.
- Cuma günü güneşin battığı vakit.
- Cuma günü güneşin doğduktan sonra bir karış kadar yükselişinden bir zira kadar geçinceye kadarki vakit, yani işrak ile duhâ vakti arası, bu görüş Ebû Zer'den (r.a.) nakledilmektedir.
- İkindiden sonraki en son vakit, yani günün son vakti, bu görüş birçok sahabe ve tabiin tarafından nakledilmektedir.
- Cuma günün üçüncü vaktidir.
Ancak bu görüşler içinde en makbul ve kuvvetlisi, ikindiden sonraki vakit ile imamın hutbe için minbere çıkıp namazı kıldırıncaya kadarki geçen süredeki vakittir. Bu iki görüş arasında ise ikindiden sonra günün son vaktine kadarki vaktin daha makbul ve muteber olduğu şeklindeki görüş kabul edilmektedir.
İmam Gazzâlî, bu gündeki icabet saatinin hangi zamana tekabül ettiğinin gizli olduğunu ve her bir Müslümanın o vakte denk gelebilmek için gayret sarf etmesi ve cuma günün layıkıyla ihya etmesi gerektiğini belirtmektedir.
İmam Gazzâlî'ye göre bu vakit, cuma günü içinde herhangi bir vakittir ve sürekli değişim ve intikal halindedir. Yani sabit bir vaziyette değildir. Nitekim hangi vakte denk geldiğinin bir sır olduğunu ve mevcut aklî-naklî ilimlerle bulmanın mümkün olmadığını belirtmektedir. Bu duruma delil olarak ise Hz. Peygamber'in (s.a.v.) "Rabbinizin sene içindeki günlerinde koymuş ve gizlemiş olduğu rahmet esintileri-nefhaları vardır. Bu rahmet esintilerine denk gelmeye ve bunları bulmaya çalışınız." hadisini zikretmektedir.
Yine İmam Gazzâlî, cuma günündeki icabet saatini sene içindeki Kadir gecesine benzetir ve "Nasıl ki Kadir gecesi senenin tüm günlerinde aransın ve bulunmaya çalışılsın diye gizlenmişse cuma günündeki icabet saati de aynı maksatla gizlenmiştir." demektedir. Bu sebeple cuma günü de sene içindeki günlerden biri olduğuna göre bir kulun cuma günü erken saatlerinden itibaren bu vakte denk gelebilecek şekilde gayret göstermeye başlamalı, kalbini hazır ve canlı tutmalı, ibadet ve zikre devam etmeli, dünya meşgalesi ve vesvesesinden olabildiğince uzaklaşmalı ki bu adımları o kulu, icabet saatine daha da fazla yaklaştırsın.[1]
Dipnot:
[1] Ebû Hamid Muhammed el-Gazzâlî, İhyâ-u ulûmi’d-Dîn (Cidde: Dâru’l-Minhâc, 2011), 1/688-689; Muhammed Zekeriyyâ el-Kandehlevî, Evcezü’l-mesâlik (Dımaşk: Dâru’l-Kalem, 2010), 2/438.
Tercüme Eden ve Hazırlayan: Dr. Mehmet Büyükmutu
YORUMLAR