Fil suresinin tefsiri...
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Almanya'nın Köln kentindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliğinin (DİTİB) Genel Merkezi'nde düzenlenen "2. Avrupa Müslümanları Buluşması"nın açılışında konuştu.
Yüce dinimiz İslam faizi, bütün çeşitleriyle kesin olarak yasaklamıştır. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) faiz alana da verene de lanet etmiştir.
İslâm’dan önce birbirini yiyen kabîlelerin hayatı, tatlı bir sükûna kavuşmuştur. O öyle bir hidâyet yıldızıdır ki, kendisine tâbî olan toplulukları bütün zaman ve mekânlarda fazîlet ve medeniyetin zirvesine yükseltir.
İfk hadisesi; İslâm tarihinde Peygamber Efendimizin zevcesi ve müminlerin annesi Hz. Âîşe validemiz hakkında münâfıklar tarafından uydurulan iftiradır.
İstiklal Marşı'nı yazan, "Kur'an şairi" ya da "Vatan şairi" olarak anılan Mehmed Akif Ersoy kimdir. Hayatı ve eserleri....
"İslam ve ihsan arasında nasıl bir bağlantı vardır?" Marmara Üniveristesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Çelik anlatıyor.
Günümüzde Müslüman ülkelerde de yaygın olarak kullanılan faiz, Kur'an'da net bir şekilde yasaklanmıştır. Kur'an'da faizle ilgili olan ve Ebu Hanife Hazretleri'nin 'en dehşetengiz ayet' diye tanımladığı Bakara Suresi'nin 275. ve 279. ayetleri, faizin Allah katında ne denli büyük bir günah olduğunu gözler önüne seriyor.
Anne babanın haberi olmadan nikah kıyılabilir mi? Nişanlıların evlilik öncesi görüşmesi uygun mudur? Evlilik öncesi âdetlerin İslam’daki yeri nedir?
Bir şey yediği ya da bir şey içtiği zaman Allah’a hamdetmek, kulun o nimeti kendisine verene teşekkür etmesi demektir.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.