hayvan hakları

Hümeze Suresi 1. Ayet Hangi Konuda Uyarıyor?

Hümeze suresi 1. ayeti Msülümanları hangi konuda uyarıyor? Kul ve hayvan hakları konusunda nasıl bir hassasiyete sahip olmalıyız? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi anlatıyor...

Hayvan Hakları Koruma Altına Alındı

Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. Kanuna göre, Hayvanları Koruma Kanunu'nun tanımları düzenleyen maddesinde değişiklik yapılarak "süs" ibaresi çıkarılacak. Hayvanlara işkence yapmak, zulmetmek, kötü davranmak artık suç olarak kabul edilecek.

Hayvan Hakları ile İlgili Hadisler

Hayvan hakları ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) hayvan hakları hakkındaki bazı hadisleri...

Osmanlı Sosyal Düzeni Nasıl Korudu?

Osmanlı’da vakıf duyarlılığı o kadar zirveleşmişti ki, bunlar sadece insanları değil, hayvanları, hattâ bitkileri bile şümûlüne alan bir genişlik kazanmıştı.

İslam’ın Mahlukata Olan Şefkat Hassasiyeti

İslam, mahlukata bakışta nasıl bir gönül hassasiyeti telkin ediyor? İslam’da mahlukata şefkat ve merhamet...

İslam'da Hayvan Hakları

Peygamber Efendimiz gönderilmeden önce, zayıf insanlara ve kadınlara bile değer verilmiyordu. Böyle bir toplumda hayvanların hiç dikkate alınmayacağı âşikârdır. Zavallı hayvanlar hem insanlara hizmet ediyor hem de bin bir çile ve ıztırap içinde yaşıyorlardı. Rasûlullah gelince onlar da zulümden kurtulup rahata erdiler.

Hayvanlara Nasıl Davranmalıyız?

Peygamber Efendimiz’in hayvanlara karşı muâmelesi nasıldı?

Yaratılana Şefkat ve Merhamet

İslâm dîni, sadece insanlara değil, diğer canlılara karşı da merhametli olunmasını istemekte, onların aç ve susuz bırakılmasını yasaklamaktadır.

Peygamberimizin Kuş Sevgisi

Bütün mahlûkât, insana hizmet ve ibret olarak yaratılmış ve bu dünyâ hayâtında yine ona emânet edilmiştir. Bu sebeple bütün mahlûkâta muhabbetle yaklaşmak, insan için bir vicdan borcudur. 

Avrupa'daki Katliam Geleneği Devam Ediyor

Kuzey Atlantik Denizi’nde Danimarka’ya bağlı Faroe Adaları’nda 300 yıldır gerçekleştirilen balina katliamı Avrupa dahil dünyadaki bir çok ülke tarafından tepki çekse de, bu yıl da yapıldı. Katılımcılar düzinelerce pilot balinayı vahşice katletti.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.