akabe biatı

Akabe Biatı Nedir?

Akabe Biatı nedir, kimler arasında yapılmıştır? Akabe biatları ve Medine’de İslam’ın yayılması nasıl gerçekleşmiştir?

Peygamber Efendimiz Hangi Konularda Biat İstemiştir?

Akabe biatı nedir? Rasûlullâh Efendimiz, sahabelerden hangi konularda biat istedi? Fitne zamanlarında ne yapmamız gerekir? Dr. Murat Kaya anlatıyor.

Birinci Akabe Bîatı

Altı kişiyle Mekke’ye gelip Akabe’de îman nûru ile şereflenen Medîneliler, bir sonraki yıl on iki kişi olarak geldiler. Buluşma yerleri yine Akabe oldu.

İkinci Akabe Biatı

İkinci Akabe Biatı nedir? İkinci Akabe Biatı’nın maddeleri nelerdir? İkinci Akabe Biatı’nın sonuçlarının İslam tarihi açısından önemi nedir?

Hz. Abbas (r.a.) Kimdir?

 Resûlü-i Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz amcası Abbas'ı çok severdi. Aralarında üç yaş fark vardı. Çocuklukları beraber geçti. Mekke'de onunla birlikte büyüdü. Aynı yaştan iki çocuk ve aynı soydan iki genç olarak yetiştiler. Bu yüzden Sevgili Peygamberimiz, Abbas'a karşı "İnsanın amcası babası gibidir." buyurarak ona hürmet eder saygı gösterirdi.

Sa'd Bin Ubade (r.a.) Kimdir?

 Sa'd Bin Ubade radıyallahu anh Medineli Hazrec kabilesinin reisi... Ensar'ın sancaktarı Cömertliği ve savaşlarda ok atıcılığı ile meşhur... Açık sözlü oluşu, hak bildiği davada sert ve net tavırlarıyla tanınan bir sahabi.

Abbas Bin Ubâde (r.a.) Kimdir?

Abbas Bin Ubâde radıyallahu anh "Ensârın Muhâciri" diye anılan bir yiğit... İkinci Akabe görüşmesinde söylediği nutukla şöhret bulmuş bir bahâdır... Uhud savaşında gösterdiği cesâret, celâdet ve babayiğitliğiyle tanınan bir kahraman...

Zekvan İbni Abdikays (ra) Kimdir?

Zekvan ibni Abdikays -radıyallahu anh-, Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizle Akabe’de buluşup İslam’ın nuruna kavuşan ilk yiğitlerden!.. İslam’ın ilk günlerinde Mekke’ye gelip müslüman olan Medineli sahabilerden!.. O, hem Muhacir hem de Ensar diye anılan bir bahtiyar!..

Medineli Muhâcir: Abbas İbni Ubâde

Abbas ibni Ubâde radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize Akabe’de biat eden Medine’li ilk on iki kişiden biri!..

Hac'da Peygamberimizin Kurban Kesmesi

Peygamber Efendimiz hacda nasıl kurban kesti ve tıraş oldu? İşte siyerde anlatılan o bölüm...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.