Şizofreni Tedavisinde Uzun Etkili İlaç Dönemi

Şizofreni tedavisinde her gün ağızdan alınan ilaçlar yerine enjeksiyon yöntemiyle 15-30 gün ya da 3 ay gibi uzun etkili ürünler, özellikle yalnız yaşayan ve ilaç kullanımını reddetme potansiyeline sahip hastalar için avantaj sağlıyor.

Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür, Dünya Ruh Sağlığı Günü dolayısıyla şizofreninin düşünce, algılama, duygu ve davranışta bozukluğa yol açan, belirti, bulgu, gidiş, sonlanım ve tedavi bakımından çeşitlilikler gösteren, hastalar ve yakınları için ağır yükler oluşturan bir ruhsal hastalık olduğunu ifade etti.

HASTALIK VE TEDAVİ SÜRECİ ZOR

Şizofreninin, bireysel ve toplumsal maliyeti yüksek hastalık olması nedeniyle, dünyada ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini, insan ruhunun en karmaşık ve en gizemli hastalığı olma özelliğini sürdürdüğünü belirten Soygür, hastalık ve tedavi sürecinin hem hasta hem da hasta yakınları için zor olduğunu söyledi.

İLAÇSIZ ŞİZOFRENİ TEDAVİSİ OLUR MU?

Soygür, şizofreni tedavisinde ilaç kullanımının en önemli bileşeni olduğunun altını çizerek, “İlaçsız şizofreni tedavisi olmaz. Ancak bu sadece ilaç tedavisinin yeterli olabileceği anlamına da gelmez. Sonuçta hiçbir ilaç insana yaşamla nasıl başa çıkacağını öğretemez ve iki insan arasındaki ilişkinin yerini hiçbir ilaç dolduramaz.” dedi.

Uzun süreli ilaç kullanımının gerektiği durumlarda, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve ilaç alımını kolaylaştırmak amacıyla ağızdan alınan ilaçların dışında alternatif ürünlerin kullanılabileceğini belirten Soygür, son jenerasyon ilaçların hap yerine enjeksiyon şeklinde uygulanan 15 günde, ayda ya da 3 ayda bir kas içine yapılan ilaçlar olduğunu anlattı.

Soygür, “Bu ilaçların 15 günde bir, ayda bir kullanılanları ülkemizde de kullanılmaktadır ve devlet tarafından karşılanmaktadır. Üç aylık uygulanan uzun etkili bir ilacın da geri ödemesinin yapılması gerekli görünmektedir.” dedi.

ŞİZOFRENİDE UZUN SÜRELİ İLAÇ KULLANIMI

Kas içine yapılan uzun etkili ilaçların, hastalığını kabul etmekte zorlanan, ilaç kullanımını reddeden, iç görüsü olamayan ve özellikle yalnız yaşayan hastalarda rahatsızlığın nüksetmesini önlemek, belirti ve bulguları kontrol etmek ve kişinin yaşam kalitesini artırmak için kullanılabileceğini belirten Soygür, uzun süreli ilaç kullanımının şizofrenide nüksleri ve alevlenmeleri kontrol altına aldığına işaret etti.

Haldun Soygür, hastanın ilaç kullanımını sonlandırması halinde rahatsızlığın tekrarlama oranının çok yüksek olduğunu, uzun etkili ilaçların ilaç kullanımında sıkıntı yaşayan, doktorunu görmekte zorluk yaşayanlar için avantaj sağladığını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.