Sigara İçince Vücutta Neler Oluyor?

İnsan neden bağımlı olur? Sigara içmenin fıkhi hükmü nedir? Sigaranın vücudumuza etkisi nedir? Gün gün sigarayı bırakmanın faydaları nelerdir? Dünyanın en hızlı yayılan ve en uzun süren salgını; sigara...

Sigara, böyle nezih bir mecmuanın sayfalarında, zararlarının tanıtılması için bile adı anılmaması gereken bir madde. Tütün yapraklarının kurutulup, kıyılıp, kâğıda sarılması ile elde ediliyor. Tamam, her toprak parçasını Rabbimiz masum olarak yarattı ama bu çok zararlı “şey”in kaynağının Amerika kıtası olmasını manidar buluyoruz tabii ki.

Ana akım medya, sosyal mecralar, okul kitapları, reklam panoları, okul ders kitapları vs. vs. Her yerde zararlarından bahsedilen bu mereti bir kez de bu sayfada anmanın ne gereği var. Evet, belki de gereksiz ama okurlarına iki dünya saadetinin yollarını anlatmak üzere yola çıkmış bir kervanda bu konu eksik kalırsa vebal sebebi olur diye düşünerek, gaflet cephesinde bir değişiklik var mı bakalım istedik.

DÜNYANIN EN UZUN SÜREN SALGINI

“Dünyanın en hızlı yayılan ve en uzun süren salgını” çok güzel ifade ediyor durumu. Veba, verem hatta Covid bile bir hal yoluna girdi. Bu bela gün gün hızını artırmaya devam ediyor. Muhakkak ki ölüm Allah’ın emri, kader mevzuu malumdur. Ama cüz’i irade ve onun seçimleri ile ilişkilendirilmiş kaza da bir o kadar kesindir.

Dünyada her 10 ölümden birinde aracılık tütün ürünlerine ait. Türkiye’de ölümlerin sebepleri incelenmiş; erkeklerin % 30’u, hanımlarında %  12’sine bu lanet meretin neden olduğu tespit edilmiş. Dünyada bir dakikada sigara nedeniyle ölen insan sayısı 12.

Şu kanserin sıklığını yüzde bu kadar, şu kronik hastalık ihtimalini yüzde bu kadar artırıyor demeye gerek yok. Ama o yüzde 0,0001’i ifade eden rakamın sadece matematik karakteri değil insanı anlattığını hatırlatmak isteriz.

Bir de canın yongası var; yılda 60 milyar TL ödüyoruz bu küresel katillere. Sağlığı riske atmak için gerekli miktar: günde tek sigara diyelim de, intihar amacıyla sigara içenler mutlu olsun, hedefe ulaşmak için çok çalışmalarına gerek yok.

Şu soru yöneltilir hemen: Dedem günde üç paket sigara içerdi ama 107 yaşına kadar yaşadı. Hurdaya dönmüş araçların karıştığı kazadan burnu kanamadan çıkan insan sayısı ne kadarsa bu sorudaki de o kadardır, kıyaslama yapılabilir.

Biz de şunu soralım: Bu kadar zararı var madem, bu kadar adam nasıl müptela oluyor merete?

İNSAN NEDEN BAĞIMLI OLUR?

Psikolojik ve fiziksel bağımlılık olmak üzere iki ana sebep var.

  1. Tütün tüketirken görülen kahramanlar, aile büyükleri, film yıldızları…
  2. Adam olmak gibi ciddi iddiaların ispatı sayılması.

SİGARANIN VÜCUDUMUZA ETKİLERİ

İçersen keyiflenirsin zannı insanları yoldan çıkarıyor. Özellikle keyif verme ile ilgili birçok bilimsel çalışma var. Plasebo (yalancı ilaç) etkisi aslında bu durum. Özellikli bir MR tetkiki ile sigara içildiğinde aslında salınmayan maddelerin oluşturacağı algıyı tetikleyen “nörotransmitter”ler salınıyor. Sigaranın ardından gelen keyif dakikalarının sebebi bu.

Peki sigarasız kalınca adamın neden elleri titriyor, çarpıntısı oluyor?

Bu da psikolojik sebepli bir durum. 17 saat oruç tutan, saatlerce uçak yolculuğu yapan adamların vazifelerini huzurla tamamlayıp ortam müsait olup da yasak kalktığında bahsedilen eksiklik bulgularına düçar olması meseleyi açıklıyor.

Uçak mürettebatı üzerinde bir çalışma yapılmış. Kısa süreli uçuşun sonu ile uzun süren yolculuğun son zamanlarında yapılan değerlendirmede sigaraya karşı olan istek benzer seviyede bulunmuş.

Tüm bunların üzerine olayın fiziksel bir boyutu da var ki nikotin denen maddeye bağlı. Tıbben iyi bilinen dopamin üzerinden iş gören nikotinin içilen sigara ile beyne ulaşması için gereken süre sadece 10 saniye.

Enteresan bir madde; vücuda ilk alındığında hem öfori (mutluluk, keyif) hem depresyon oluşturuyor. Ancak çok çabuk tolerans geliştiği için ilk içildiğinde hissedilen keyif kısa süre sonra kayboluyor. Daha fazla içme gayreti kısa bir süre daha idare ediyor ama tabiat kanunu inatlaşmaya gelmiyor. Sonrasında hem üç paket sigara içen hem de umduğu keyfi bulamayan mutsuz profil huzurlarınızda.

Bir şekilde bağımlılık oluşmuşsa, zincirleri kırmak çok zor olabiliyor. Mekanizma morfin ve kokaine benziyor. Bu sebeple bağımlıların üçte biri tek sigara ile bağımlılık yoluna giriyor. Evet, yanlış okumadınız: Tek sigara…

Patlıcangillerden elde edilen nikotin esas olarak zehirli bir madde. Hatta böcek ilacı yapımında bile kullanılıyor. 60 miligramı tek seferde alındığında adam öldürüyor, bir sigarada 20 mg var. Neyse panik yapmayalım. Yandığı zaman 1-1,5 mg kalıyor, o da vücutta 1-2 saat içinde yok ediliyor. Bu sebeple düzenli alma ihtiyacı hissettiriyor.

SİGARA İÇMENİN FIKHİ HÜKMÜ

Sigaranın fıkhi hükmü hakkında (bize göre belli ama) konuşurken sigara içenlerin alkol, uyuşturucu kullanma, intihar eğilimine sahip olma konusunda toplumun çok çok kat üzerinde olduğunu da göz önünde bulundurmalarını tavsiye ederiz.

Emanete edilen hıyanetin hesabı bir tarafa bir de sınırsız kul hakkına yol açan boyut var ki o da sigara dumanının, pasif içicilik yoluyla diğer insanları da etkilemesidir. Sigara açık havada bile içmeyenlere zarar verir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl 600.000 kişi pasif içicilikten kaynaklanan sebeplerle ölmektedir.

Neyse ki burada da tövbe kapısı açık.

SİGARAYI BIRAKMANIN FAYDALARI

Bugün niyetlenip terk etseniz bu illeti;

  1. 3 gün sonra soluk alıp vermeniz kolaylaşır, kendinizi enerjik hissetmeye başlarsınız.
  2. 2 ay sonra yürürken meydana gelen yorulma ve tıkanmalar azalır.
  3. 6 ay sonra akciğer performansı % 10 artar. Kısa süreli ve hırıltılı soluk almalar düzelir.
  4. 12 ay sonra kalp hastalıklarına yakalanma riski % 50 azalır.
  5. 5 yıl sonra kalp krizi ve solunum yollarıyla ilgili kanserlere yakalanma konusunda artmış riskiniz %50 azalır.
  6. 10 yıl sonra Kalp krizi geçirme olasılığı sigara içmeyenler ile aynı seviyeye iner ve akciğer kanserine yakalanma riski içenlere göre yarı yarıya azalır.

Necip Fazıl’a atfedilen bir söz var sigara hakkında, (doğruluğunu teyit etme imkânımız olmadı ama) şöyle: “Helalse içiyorum, haramsa yakıyorum.” Buna sosyal medyada güzel bir cevap gelmiş: “Helalse, kendinizi dünyada yakıyorsunuz. Haramsa, hem dünyada hem ahirette yakıyorsunuz.”

Kaynak: Fırat Erdoğan, Altınoluk Dergisi, Sayı: 434

İslam ve İhsan

SİGARA İÇMEK HARAM MI?

Sigara İçmek Haram mı?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.