Sarımsak ve Limon Tansiyonu Düşürmez

Türk Kardiyoloji Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Abacı, "Limon veya sarımsak aldığımızda, 'ben limon kullandım, tansiyonum düşecek' rahatlığı bile tansiyonu düşürür. Yoksa sarımsak ve limon gibi yöntemler ilaçlarla karşılaştırıldığında kan basıncında önemli bir düşme sağlamaz." dedi.

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Abacı, limon veya sarımsak tüketmenin kan basıncı üzerinde ciddi bir etkisi olmadığını belirterek, "Limon veya sarımsak aldığımızda tansiyonumuzun düşeceğini düşünürsek, bir rahatlama hissederiz. 'Ben limon kullandım, tansiyonum düşecek' rahatlığı bile tansiyonu düşürür. Yoksa sarımsak ve limon gibi yöntemler ilaçlarla karşılaştırıldığında kan basıncında önemli bir düşme sağlamaz." değerlendirmesinde bulundu.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Abacı, 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, hipertansiyonun birçok gelişmiş ülkede en sık görülen kardiyovasküler risk faktörü olarak öne çıktığını, Türkiye'de yaklaşık her 3 kişiden birinin hipertansiyon hastası olduğunu bildirdi.

Hipertansiyon, diyabet ve yüksek kolesterol gibi hastalıklarda genetiğin önemli bir etken olduğunu kaydeden Abacı, "Genetiğinizde tansiyona yatkınlık olsa bile, az tuz tüketir, beslenmenize, kilo kontrolü ve egzersize dikkat ederseniz tansiyon hastası olmayabilirsiniz veya daha ileri yaşlarda olursunuz. Buna karşın genetik yapınızda tansiyon olmasa bile kilolu olursanız, çok tuz tüketirseniz, şekeriniz yüksek olursa, az egzersiz yaparsanız hipertansiyon gelişebilir. Genetik yatkınlıkla çevresel faktörler bir araya gelirse hipertansiyon çok daha erken dönemlerde ortaya çıkar." uyarısında bulundu.

Abacı, limon ve sarımsağın kan basıncı üzerinde ciddi bir etkisi olmadığına da işaret ederek, "Kan basıncı yükseldiği sırada gerginsek bu gerginliği giderecek, bizi rahatlatacak herhangi bir yaklaşım kan basıncımızı düşürür. Örneğin, biz limon aldığımızda, sarımsak aldığımızda tansiyonumuzun düşeceğini düşünürsek, bir rahatlama hissederiz. 'Ben limon kullandım, tansiyonum düşecek' rahatlığı bile tansiyonu düşürür. Yoksa sarımsak ve limon gibi yöntemler ilaçlarla karşılaştırıldığında kan basıncında önemli bir düşme sağlamaz." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.