Sahte Bal Nasıl Anlaşılır?

Giresun Arıcılar Birliği Başkanı Kubilay Elevli, insan sağlığını tehlikeye atan sahte bal konusunda daha duyarlı olunması gerektiğini söyledi.

 Arının kovanından çıkan hiçbir şeyin sahte olamayacağını ancak insanların yaptığı üretimlerin sahte olabileceğini belirten Kubilay Elevli, "Sahteyi yapan insanlardır. Piyasada 2 türlü sahte bal vardır. Birincisi marketlere girdiğimizde çeşitli adlar adı altında kavanozlarda albenisi çok güzel bal gibi görülen bal aromalı şuruplar vardır. Özellikle bunlar nişasta bazlı şekerlerden elde ediliyor. Nişasta bazlı bu şuruplardan hastalara 1 kaşık verdiğinizde 1 saatliğine bütün bağışıklık sistemini felç etmesi ve bunun da ölümlere götürebildiği unutulmamalıdır" dedi.

İkinci sahte bal türünün de merdiven altlarında üretildiğine dikkat çeken Elevli, "Akaryakıt istasyonlarında, nalburda, kasapta koyu koyu görüyoruz. Sorduğunuzda kestane balı diyorlar. Sorduğunuzda kendi balım, Gürcü balı diyorlar. Bunlar kesinlikle merdiven altı üretimidir. Arı değil insan tarafından bal adı altında yapılan nişasta bazlı glikozlardır" ifadelerine yer verdi.

“DONMUŞ BAL SAHTE DEĞİLDİR”

Güvenilir bal almak isteyenlerin ya arıcıdan ya da Tarım Bakanlığının izni olan yüzde 100 çiçek ballarını satın alması gerektiği belirten Elevli, "Halk arasında bir kanı var, donan bal sahtedir. Bu gerçek değildir. Türkiye’de 2 bal donmaz. Birincisi çam balıdır. Özelliği ise salgı balı früktoz oranı çok yüksektir. Diğeri ise 100 ila 300 rakımda bulunan saf kestaneden üretilen ballar donmaz. Ama kestane balının içerisinde orman gülü, kekik, çalı çileği gibi çeşitli çiçekler arı kovanına getirilirse o bal da donar. Krema haline gelmiş donan çiçek balları güvenle yenilebilir. Çünkü çiçek oranı çok fazla olduğu sürece besleyici değeri yüksektir.

Enzimler nedeniyle bu bal zamanla kristalize olur. Kristalize olmuş bal gerçek baldır. Çoğu bilinçsiz tüketici bu donan balı ya ısıtıyorlar öyle tüketiyorlar. Ya da arıcı bizi kandırdı diyerek kullanmıyorlar. Gerçek balı ısıtmayın, krema şeklinde ya plastik ya da tahta kaşık kullanarak yiyin. Eğer şüpheniz devam ediyorsa petekli bal alın. Petekli balın en azından arı tarafından yapıldığı görülmektedir" açıklamasında bulundu.

“ALINAN BALLARIN ETİKETLERİNİ İNCELEYİN”

Elevli, yaklaşan Ramazan ayını fırsat bilen bazı kişilerin son günlerde piyasaya yoğun şekilde sahte bal sürdüklerini tespit ettiklerini söyledi. İnsanların oruçlu şekilde bala hasret olduğu, iştahlarının kabardığı zamanlarda bazı satıcıların cami önlerine gelerek, çarşıda, pazarda bal satmaya kalkacaklarını kaydeden Elevli şunları söyledi: "Piyasaya sürülen sahte ballar nedeniyle insan sağlığı tehlikeye atıldığı gibi yöre ekonomisi de önemli miktarlarda kayıplara uğramaktadır.

Sahte ballar genellikle denetimlerin yetersiz olduğu halk pazarları ile kırsalda kurulan pazarlarda satılmaktadır. Sahte ballar etiketsiz kavanozlarda veya bidonlarda satılmaktadır. Alım gücü yerinde olmayan vatandaşlarımız fiyatı ucuz bulduğu için bu balları bilinçsiz bir şekilde almaktadır. Vatandaşlarımız, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan işletme ruhsatı olmayan ve ürettiği balın tahlil raporu bulunmayan satıcılardan bal almamalıdır."

Elevli, Giresun'da yaklaşık 14 bin ailenin arıcılık yaptığını ve bundan yöre ekonomisine yaklaşık 30 milyon TL gelir sağlandığını belirterek, "Sahte bal yörede arıcılığın gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Daha sıkı kontrol ve denetimler yapılmalıdır. Bu konuda bizler yetkililere her türlü yardımı yapmaya hazırız" diye konuştu.

Kaynak: İHA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.