Rasulullah'a Kardeş Olmak Nasıl Bir Şey?

Genç Dergisi 127. sayısında "Özlediğim Dediği Kardeşi Misin?" diyor.

Genç, nisan sayısını şöyle tanıtıyor:

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyaya teşriflerinin seneyi devriyesinin bu zaman diliminde olması nedeniyle GENÇ, bu ay Efendimiz’in gençlerle olan ilişkisini, O’nun hayatından güzellikleri ve kendisi gibi dostlarının da genç oluşunu tekrar hatırlıyor, ”O'na kardeş miyiz?” sorusu üzerinden dosyasında inceliyor.

Tarihi sevdiren ekimiz Tarih Gastesi ise ”İNGİLİZ İŞKENCESİ” başlığıyla huzurlarınızda.

”Kardeşi miyiz Sorusu Bizi Gayrete Sevk Etsin”

”Kardeşlerimi özledim.” Bir kabir ziyareti sırasında söylenen ve kıyamete kadar gelecek bütün müminlerin yüreğine fer olacak bu cümleyi lütfen kendiniz için sorar mısınız? Bu ayki kapağımızda biz sorduk bu soruyu: “Özledim dediği kardeşi misin?” Asırlar öncesinden bizlerin hasretini çeken Rasulullah’a kardeş olmak nasıl bir şeydir, düşünelim diye... O bizim kardeş olarak özlemimizi çekiyorken, biz O’na ne kadar özlem duyuyor, hayatını ne kadar biliyor ve kendisini ne kadar örnek alıyoruz acaba? Kardeş olmak biraz da kardeşliğin derdine düşmek demek. Nisan, kutlu doğum ayı; O’nu andığımız ve hatırladığımız bu güzel bahar diliminde kardeşi miyiz sorusu bizi gayrete sevk etsin diye dua ediyoruz.

Dosya yazımızı Genel Yayın Yönetmenimiz Mehmet Lütfi Arslan hazırladı.

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, Ömer Türker, Prof. Dr. Medaim Yanık, Ali Hüsrevoğlu, Seyyid Muhammed Kemdi, Hadi Duran, Abdullah Harmancı ve Human Movie Team röportajları Nisan ayında GENÇ’te.

Editörden yazısında Süleyman Ragıp Yazıcılar ağabey  ”Avrupa`nın Fethi Yakındır” diyor:http://gencdergisi.com/11495-avrupanin-fethi-yakindir.html

Ödüllü Test'imizde ise bu ay 10 Soruda "Mustafa Kutlu"yu soruyoruz.

22 Nisan’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Mustafa Kutlu’nun 10 kitabı hediye.

Test için: http://gencdergisi.com/odullu_test.html

Genç Dergisi'nin bu sayısını ayrıntılı olarak şuradan görebilirsiniz: http://gencdergisi.com/11549-nisan-sayimiz-cikti.html

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.