Ramazan’ın Son 10 Günü Neden Önemli?

Ramazan’ın son 10 günü neden önemli? Bu günlerde yapılması gereken ibadetler nelerdir? Kadir gecesinin fazileti nedir ve bu gecede nasıl dua edilir?

Hüdâyî Hazretleri buyurur:

“Ramazanʼın her günü mübârek. Leyle-i Kadir dedikleri, gâlip hâlde, Ramazân-ı Şerîfʼtedir demişlerdir…

Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Ramazanʼın aşr-i âhirindedir (son on günü içindedir) buyurmuşlardır. Geldik şimdi ol mevsimin içindeyiz. Şimdiden sonra, her gecesi Kadirʼdir diyecek şerîf günler ve gecelerdir ve bunun yirmi yedisinde, gâlib-i hâl iledir demişler. Şerefi ve kadri gâyette olduğundan ötürü, Allah Sübhânehû ve Teâlâ:

«Biz Kurʼânʼı Kadir gecesinde indirdik.» (el-Kadr, 1) diye buyurur. “…Bin ay (ibadetten) hayırlıdır.” (el-Kadr, 2) diye haber verir.”[1]

Kadir gecesi, Cenâb-ı Hakkʼın Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimizʼe muhabbeti dolayısıyla ümmet-i Muhammedʼe bahşettiği mânevî bir hazinedir. Zira Cenâb-ı Hak bu geceyi ibadetle ihyâ eden müʼminlere, bin ayı, yani seksen üç küsur seneyi, otuz bine yakın gece ve gündüzü ibadetle ihyâ etmiş gibi ecir vaad ediyor.

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyuruyor:

“Kadir Gecesi’ni, fazîlet ve kudsiyetine inanarak ve sevâbını yalnız Allah’tan bekleyerek ibadet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakları hâriç- geçmiş günahları bağışlanır.” (Müslim, Müsâfirîn, 175/760)

Yani bu gece, af ve mağfiret gecesidir. Lâkin Cenâb-ı Hak “kul hakkı”nı ilâhî affının dışında tutuyor. Bu sebeple borçlar ve diğer kul hakları için, hak sahipleriyle helâlleşmek zarûrîdir. Aksi hâlde kul hakkının ödenmesi kıyâmete kalıyor. O gün insan, hakkını yediği kişiye sevaplarını verecek, hattâ sevapları biterse, o kişinin günahlarını yüklenecek.

Bunun içindir ki Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz:

“–Ey insanlar! Kimin üzerine geçmiş bir hak varsa onu hemen ödesin, dünyada rezil rüsvâ olurum diye düşünmesin! İyi biliniz ki dünya rüsvâlığı, âhirettekinin yanında pek hafif kalır.” buyurmuştur. (İbn-i Esîr, el-Kâmil, II, 319)

Dolayısıyla üzerimizde hakkı bulunan insanlarla bir an önce helâlle­şmeliyiz. Şayet hak sahibini bulup helâlleşme imkânı kalmamışsa, onun adına hayırlar yapıp istiğfâra devam etmeliyiz.

Kadir Gecesi Nasıl Dua Etmeliyiz?

Hazret-i Âişe Vâlidemiz, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir ibadet gayreti gösterdiğini, fakat Ramazan’ın son on gününde, kendisini daha da fazla ibadete vererek bilhassa geceleri ihyâ ettiğini bildirmiştir.[2]

Yine Âişe Vâlidemiz, Peygamber Efendimiz’e:

“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl duâ edeyim?” diye sormuş, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de:

 “–«Allâh’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!» diye duâ et!” buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 84; İbn-i Mâce, Duâ, 5)

Rabbimiz cümlemizi, Kadir gecesinin kadrini bilenlerden eylesin!

Dipnotlar:

[1] Bkz. Aziz Mahmud Hüdâyî, a.g.e., 18. Sohbet.

[2] Bkz. Buhârî, Fadlu Leyleti’l-Kadr, 5.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2023 – Nisan, Sayı: 446

İslam ve İhsan

KADİR GECESİ OKUNACAK DUA

Kadir Gecesi Okunacak Dua

KADİR GECESİ YAPILACAK DUA VE İBADETLER NELERDİR?

Kadir Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler Nelerdir?

PEYGAMBERİMİZ KADİR GECESİ'NDE NELER YAPMAMIZI İSTİYOR?

Peygamberimiz Kadir Gecesi'nde Neler Yapmamızı İstiyor?

9 İBADET | KADİR GECESİ'NDE YAPILACAK İBADETLER NELERDİR?

9 İBADET | Kadir Gecesi'nde Yapılacak İbadetler Nelerdir?

RAMAZAN’IN SON 10 GÜNÜNDE YAPILACAK İBADETLER

Ramazan’ın Son 10 Gününde Yapılacak İbadetler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.