Ramazandan Hemen Sonra Umre Ziyaretleri Başlayacak

Akit TV canlı yayınında umre ziyaretlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Erbaş, “Ramazan'dan hemen sonra Şevval umresi ile umre ziyaretleri başlamış olacak. Bu müjdeyi buradan sizin aracılığınızla vermiş olayım." dedi.

Hac ibadeti ilişkin değerlendirmede bulunan Başkan Erbaş, “Bu yıl Suudi Arabistan bundan 10 gün kadar önce yurt içinden ve yurt dışından 1 milyon hacı kabul edeceğini ilan etti. Bunun detaylarını önümüzdeki günlerde açıklayacağını ifade etti. Bizim şu anda gitmek isteyen kayıtlı 2 milyon 100 bin hacım hacı adayımız var. Bunların içerisinden 84 bin kişinin 2020 yılında hacca gideceklermiş gibi kuraları çekildi, hazır bir şekilde bekliyor. Bu 84 binden ne kadarı gidebilir, bunun detaylarını önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan'ın ülkelere vereceği kontenjan belli olduktan sonra açıklayacağız. Bu kurada çıkmış 84 bin hacı adayımızın içinden yaşı 65’i geçmiş olanlar maalesef ki demeyecekler.” diye konuştu.

“Ramazan’dan sonra umre ziyaretleri başlamış olacak”

Başkan Erbaş, umre ziyaretlerinin açıldığı müjdesini vererek, “Umre tamamen şu anda serbest, açıldı. 20, 25 gün kadar önce Suudi Arabistan hac Bakanlığının daveti üzerine bir ziyaretimiz oldu. Orada Hac Bakanlığı ile görüşmelerimiz oldu. Hem bizim görüşmelerimiz hem Türkiye'de vaka sayılarının hızla düşmüş olması bundan bir hafta önce Suudi Arabistan'ın Türkiye ile ilgili böyle bir karar almasına vesile oldu. İnşallah biz hazırlıklarımızı yapıyoruz. Önümüzdeki hafta hac ve umre kurulumuzu toplayacağız. Umre ile ilgili detayları açıklayacağız. Ücretleri ne kadar olacak, şartlar nedir, bunları belirleyeceğiz ve Ramazan'dan hemen sonra Şevval umresi ile umre ziyaretleri başlamış olacak. Bu müjdeyi buradan sizin aracılığınızla vermiş olayım.”

Başkan Erbaş, Suudi Arabistan’ın hac ve umre için büyük hazırlıklar yaptığını dile getirerek, “Kendilerine kolaylıklar diliyorum ve bütün ümmet adına, İslam alemi adına kendilerine teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.