Peygamberimizin Hazret-i Ali'ye Öğrettiği Dualar

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in Hazret-i Ali Efendimiz'e öğrettiği dualar...

Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hz. Ali'ye (r.a) öğrettiği ve okunmasını tavsiye ettiği dualar, Arapçaları, anlamları...

PEYGAMBERİMİZİN ÖĞRETTİĞİ DUALAR

Sıkıntıya Düştüğünde Okunacak Dua

Hz. Ali -radıyallâhu anh- şöyle der:

“Rasûlullah Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, başıma bir sıkıntı geldiğinde bana şöyle demeyi öğrettiler:


«Halîm ve Kerîm olan Allah’tan başka ilâh yoktur. Yüce Arş’ın Rabbi olan Allah’ı her türlü noksan sıfatlardan tenzîh ederim, O ne yüce bir varlıktır. Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur».” (Ahmed, I, 91, 92, 94)

Bineğe Binince Okunan Dualar

Ali bin Rebîa şöyle anlatır:

Bir gün Hz. Ali’ye binmesi için bir binek getirildi. Hz. Ali -radıyallâhu anh- ayağını eğere koyunca


dedi. Hayvanın üzerine yerleşince de:


“Allah’a hamd olsun! «Bunu bizim hizmetimize veren (Rabbimizi) tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz» (Zuhruf, 13-14.)” dedi.

Sonra üç defa “Elhamdülillâh”, üç defa “Allâhu Ekber” dedikten sonra şu duayı yaptı:


“Allah’ım, seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim, senden başka ilâh yoktur, ancak sen varsın! Ben (günahlar işleyerek) kendime zulmettim, beni mağfiret eyle!”

Hz. Ali -radıyallâhu anh- bunları söyledikten sonra tebessüm etti. Ben:

“‒Niçin tebessüm ettiniz ey Mü’minlerin Emîri?!” diye sordum. Şöyle cevap verdi:

“‒Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i gördüm, şu yaptıklarımı aynen yaptıktan sonra tebessüm etmişlerdi:

«‒Niçin tebessüm ettiniz ey Allah’ın Rasûlü?» diye sordum. Şöyle buyurdular:

«‒Rabbimiz, “Allah’ım, beni mağfiret eyle!” diyen kulundan çok hoşlanır ve: “Kulum, günahları benden başka kimsenin affedemeyeceğini bildi” buyurur».” (Ahmed, I, 97, 115)

Borçtan Kurtulmak İçin

Mükâtep bir köle (Hürriyetine kavuşmak için efendisiyle belli bir miktar üzere anlaşan köle.) Hz. Ali’ye gelerek:

“–Borcumu ödeyecek gücüm yok, bana yardım et!” demişti. O da:

“–Peygamber Efendimiz’in bana öğrettiği duâyı ben de sana öğreteyim mi? Buna devâm ettiğin takdirde, üzerinde Sebir Dağı kadar borç olsa bile Allah Teâlâ onu ödemene yardım eder” dedi ve şu duâyı okudu:


“Allah’ım! Bana helâl rızık nasip ederek beni haramlardan koru! Lûtfunla beni Sen’den başkasına muhtaç etme!” (Tirmizî, Deavât, 110/3563; Ahmed, I, 153)

Hidayet ve Dürüstlük için Dua

Hz. Ali -radıyallâhu anh- şöyle demiştir:

“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bana:


«“Allah’ım! Beni hidâyete erdir ve her işini doğru yapan dürüst kullarından eyle!” de» buyurdu.” (Müslim, Zikir 78; Ebû Dâvûd, Hâtem 4)

Yâ Hayyu Yâ Kayyûm

Hz. Ali -radıyallâhu anh- anlatıyor:

Bedir Harbi başlayınca bir müddet savaştım. Sonra Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ne yapıyor diye bakmak için hızla yanına vardım. Bir de baktım ki, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- secdeye kapanmış, durmadan:


«Yâ Hayyu yâ Kayyûm, Yâ Hayyu yâ Kayyûm: Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah’ım, Ey Hayy ve Kayyûm olan Allah’ım!» diye niyâzda bulunuyor, bundan başka bir şey söylemiyorlardı.

Oradan ayrıldım, biraz daha savaştım ve tekrar geldim. Yine secde hâlinde aynı şekilde Allah’a yalvarıyorlardı. Savaşa tekrar döndüm. Bir müddet sonra tekrar geldiğimde Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- aynı şekilde duâ ediyorlardı. Nihâyet Allah Teâlâ ona yardım ve fetih kapılarını açtı.” (Heysemî, X, 147; İbn-i Sa‘d, II, 26; I, 223; Beyhakî, Delâil, III, 49; İbn-i Kesîr, Bidâye, III, 275-276.)

Allah’ım Ona Âfiyet Ver!

Hz. Ali -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:

“Şiddetli bir ağrımın olduğu bir zaman Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yanıma uğramışlardı. O esnâda ben:

«Allah’ım, ecelim geldiyse rûhumu alarak beni rahatlat, gelmediyse bu sıkıntıyı benden kaldır. Eğer bu bir imtihan ise bana sabretme gücü ver!» diyordum.

Rasûlullah Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

«–Ne dedin?» buyurdular.

Ben de sözlerimi tekrarladım. Ayağıyla bana dokunarak tekrar:

«–Ne dedin?» buyurdular. Ben sözlerimi yine tekrarladım. Bu sefer Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

«Allah’ım, ona âfiyet ver (veya) şifâ ver» diye dua buyurdular.

O günden sonra o ağrıdan bir daha hiç şikâyetim olmadı.” (Ahmed, I, 83, 107)

Hazret-i Ali'den Dualar

Yağmur duası

Yağmur duasına çıktığınızda:

1) Allah’a hamd ediniz, O’nu lâyık olduğu üzere senâ ediniz!

2) Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salât ü selam getiriniz!

3) Allah’tan mağfiret dileyiniz!

Çünkü yağmur duasına çıkmak istiğfardır, Allah’tan mağfiret dilemektir.” (Abdurrezzak, Musannef, III, 88)

Kulak ve Diş Ağrısı için Dua

Kim, işitmiş olduğu bir aksırık esnâsında:


«Vukû bulan her hâl üzere Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun!» derse, hiçbir zaman diş ve kulak ağrısı çekmez.” (Buhârî, el-Edebü’l-müfred, no: 926)

İslam ve İhsan

HZ. ALİ (R.A.) KİMDİR?

Hz. Ali (r.a.) Kimdir?

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

HADİSLERDE GEÇEN DUALAR

Hadislerde Geçen Dualar

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.