
Peygamber Efendimiz'e "El-Emîn" Sıfatı Hangi Özelliklerinden Dolayı Verildi?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), genç yaşlardan itibaren 'El-Emîn' yani 'En Güvenilir' olarak tanındı. Peki, O'na bu ünvanı kazandıran özellikler neydi?
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- nübüvvetten önce de mürüvvet itibârıyla kavminin en üstünü, soy itibârıyla en şereflisi, ahlâk bakımından en güzeliydi.
"EL-EMÎN" SIFATI PEYGAMBER EFENDİMİZ'E HANGİ ÖZELLİKLERİNDEN DOLAYI VERİLDİ?
Komşuluk hakkına en ziyâde riâyet eden, hilim ve sadâkatte en üstün olan, emniyet ve güvenilirlikte en önde gelen, insanlara kötülük ve eziyet etmekten en fazla uzak duran, yine O idi. Hiç kimseyi haksız yere kınayıp ayıpladığı, hiç kimseyle münâkaşa ettiği görülmemişti. Öyle ki, Cenâb-ı Hak bütün güzel haslet ve meziyetleri O’nda topladığı için kavmi kendisine «el-Emîn» vasfını lâyık görmüştü.[1]
“Emîn” sıfatı, Hazret-i Peygamber Efendimiz’in âdeta ikinci bir ismi olmuştur. Nitekim Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- 25 yaşına geldiğinde, Mekke’de sâdece el-Emîn (en emniyetli kişi) ismiyle çağrılıyordu.[2] Kâbe hakemliği esnâsında O’nun geldiğini görenler “el-Emîn geliyor!” diyerek sevinmiş ve her hususta kendisine îtimâd ederek O’nunla istişâre etmişlerdir. Uğrunda canını, malını ve her şeyini fedâya hazır olan ashâb-ı kirâmın yanı sıra, O’nun canına kasteden hasımları bile Peygamber Efendimiz’in emînliği hilâfına bir şey söyleyememişlerdir.
Efendimiz hakkında kullanılan Muhammedü’l-Emîn tâbiri, müşriklerin de dillerinden düşmez ve onlar emânetlerini kendi yandaşlarına değil, Rasûlullâh Efendimiz’e teslîm ederlerdi. Hattâ Hazret-i Peygamber -aleyhissalâtü vesselâm- hicret edeceği zaman dahî, üzerinde müşriklerin birtakım emânetleri vardı. Ve ölüm tehlikesine rağmen Hazret-i Ali’yi Mekke’de bırakıp onları sâhiplerine teslîm ettirmişti.[3]
Dipnotlar:
[1]. İbn-i Hişâm, I, 191; İbn-i Sa’d, I, 121. [2]. İbn-i Sa’d, I, 121, 156. [3]. Hâdisenin teferruâtı için bkz. sf. 23-24.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
YORUMLAR