Ortadoğu'daki Örgütlerin Arkasında Kimler Var?

ABD Ulusal Güvenlik Dairesi eski çalışanı Edward Snowden ilginç bir iddiada bulundu. Snowden, IŞİD'in bölgede İsrail'in güvenliğini tesis etmek için Amerika, İngiltere ve İsrail istihbaratıyla ortak çalıştığını iddia etti. 'IŞİD bir ajan devlettir. IŞİD'i ABD, İngiltere ve İsrail'in istihbarat teşkilatları kurdu' ifadesini kullandı.

Fotoğrafta yuvarlak içine alınan kişi, IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi Amerikalı eski senatör John MC Cain ile aynı fotoğraf karesinde.

Gizli bilgileri sızdırdığı için kaçarak Rusya'ya sığınan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı ve ABD Ulusal Güvenlik Dairesi eski çalışanı Edward Snowden, IŞİD ile ilgili çarpıcı bir iddia ortaya attı. Snowden, Irak'ta kaosa neden olan IŞİD'in arkasında ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratlarının olduğunu ileri sürdü.

DÜNYADAKİ BÜTÜN TERÖRÜ ABD, İSRAİL VE İNGİLTERE BİR ARAYA GETİRİYOR

IŞİD'in bölgede İsrail'in güvenliğini tesis ettiğini söyleyen Snowden'a göre ABD, İngiltere ve İsrail istihbaratları dünyadaki bütün terörü "eşek arısı yuvası" adlı bir strateji ile bir araya getirmeye çalışıyor.

Eski ajan Snowden, İsrail'i korumak için Ortadoğu'da İsrail'e karşı olan grupların kendi içlerinde savaştırıldığını ileri sürdü.

160820142306454587345_3

160820142307124585340_3

IŞİD LİDERİ AMERİKA’DA YETİŞTİRİLMİŞ

Snowden'ın açıklamaları büyük yankı uyandırdı. Çünkü daha önce de IŞİD Lideri Ebubekir El Bağdadi'nin bir yıl boyunca MOSSAD tarafından yoğun bir askeri eğitim, dini kurslar ve konuşma becerisi kursları aldığı iddia edilmişti.

Ayrıca Bağdadi'nin Washington'daki bir görüşmede eski senatör John MC Cain ile aynı fotoğraf karesinde yer aldığı ileri sürülmüştü.

Kaynak: Star Gazete

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.