Okullarda Kovid-19 Tedbirleri Nasıl Uygulanıyor?

Kırklareli'nde, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in talimatıyla tüm okullarda Kovid-19 tedbirleri en üst düzeyde uygulanıyor.

Yeni eğitim öğretim yılının başlamasıyla okullardaki Kovid–19 tedbirleri de arttırıldı. AA ekibi, Kırklareli TOKİ Ahmet Cevdet Paşa İlk ve Ortaokulunda uygulanan tedbirleri görüntüledi.

22 köyden yaklaşık 300 öğrencinin eğitim gördüğü okulda tedbirler aksatılmadan yerine getiriliyor.

Sabah köylerde HES kodu sorgulamaları yapılarak ve sosyal mesafe kuralına riayet edilerek servis araçlarına bindirilen öğrenciler, okul bahçelerine de ateş ölçümleri yapılarak alınıyor.

Görevliler tarafından maskesi olmayan veya değişmesi gereken öğrencilere maske veriliyor.

Daha sonra ayakkabıları ve elleri dezenfekte edilen öğrenciler sınıflara alınıyor. Sınıflarda öğrenciler maskeleri ile eğitim ve öğretimlerine devam ederken, ders aralarında sınıflar havalandırılıyor.

"Veliler okul binasına alınmıyor"

İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ali Bekar, Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı tüm okul ve kurumlarda Kovid-19 tedbirlerinin en sıkı şekilde uygulandığını söyledi.

Şuana kadar Kovid-19 nedeniyle hiçbir okul ve kurumda aksaklık yaşanmadığını belirten Bekar, şöyle konuştu:

"Velilerimizi çok zorunlu olmadıkça okul ve kurum binalarımıza alamıyoruz. Velilerimizin okul binasına girmesi gerekiyorsa aşı kartları, eğer aşıları yok ise PCR testleri isteniyor. PCR testine özen gösteriyoruz. Alınan tedbirlerin faydasını görüyoruz ve ilerleyen günlerde daha fazla göreceğimize inanıyoruz."

TOKİ Ahmet Cevdet Paşa İlk ve Ortaokulu Müdürü İbrahim Erginsoy ise okullarında Kovid-19 tedbirlerini en sıkı şekilde uyguladıklarını ifade etti.

Maskesiz, ateş ölçümü yapılmadan hiçbir öğrenciyi okul binasına almadıklarını belirten Erginsoy, okullarında şuana kadar hiçbir vakaya rastlamadıklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.