Naylon Poşet Yasaklanıyor

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, Atık Yönetmeliği kapsamında naylon poşetlerin marketlerde ve mağazalarda 1 Ocak 2018'den itibaren yasaklanacağını belirterek, "Alışverişlerde müşterilerimizi file, bez torba kullanımına yönlendireceğiz." dedi.

Altunbilek, doğada çözülmesi yüzyıllar süren, hem milletin geleceğini hem insan sağlığını tehdit eden naylon poşet kullanımının satış noktalarında ücretli olması yönünde yasal düzenlemenin 2018'in başında hayata geçeceğini kaydederek, bu konudaki düzenlemenin ABD ve birçok Avrupa ülkesinde başarıyla uygulandığını vurguladı.

Türkiye'de hayata geçecek düzenleme için çalışma yapacaklarını, naylon poşetlerin doğaya ve insan sağlığına verdiği zararları vatandaşa anlatacaklarını aktaran Altunbilek, yerel marketler olarak müşterilerine her türlü kolaylığı sağlayacaklarını bildirdi.

KARTON VEYA BEZ ALIŞVERİŞ TORBASI HEDİYE EDECEĞİZ

Altunbilek, "Alışverişlerde müşterilerimizi file, bez torba kullanımına yönlendireceğiz. Geçiş sürecinde karton veya bez alışveriş torbası hediye edeceğiz. Avrupa'da yasak olduğu için müşteriler alışverişe gelirken alacakları ürünleri koyacakları file veya kaplarla geliyor." diye konuştu.

Bunu ilk olarak metropollerde başlatacaklarını dile getiren Altunbilek, "Yıl başından itibaren naylon poşetlerin az kullanılması veya kullanılmaması için belki direkt paralı diyemeyiz ama mutlaka zararlarını anlatmalıyız, anlatacağız. Bu bilinci müşteriye aşılayacağız." ifadelerini kullandı.

SEBZE-MEYVE DE UCUZLAYACAK

Altunbilek, 1 Ocak 2018'den itibaren alışverişlerde naylon kullanımının yasaklanacağını belirterek, halihazırda naylon poşetin maliyetinin müşteriye yansıtıldığını, yasağın başlamasıyla cüzi de olsa bu masrafın müşterinin üzerinden kalkacağını bildirdi.

Altunbilek, Hal Yasası ile ilgili olarak da "Aracı sayısı azalacak. Sebze ve meyvede ürün fiyatı kendiliğinden ucuzlayacak." açıklamasında bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.