Namazda Kaçıncı Rekatta Olduğunu Unutan Ne Yapmalı?

Namazda kaçıncı rekatta olduğumu unutuyorum. Hangi rekattaydım? Kaçıncı rekattayım iki miydi üç müydü? Namaz esnasında çoğumuzun başına gelen bir durum haline geldi. Peki namazda kaçıncı rekatta olduğunu unutan veya şaşıran kişi ne yapmalıdır? Yrd. Doç.Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım tüm detaylarıyla anlatıyor...

NAMAZDA KAÇINCI REKATTA OLDUĞUNU UNUTAN NE YAPMALIDIR?

Bazen üç mü kıldım, dört mü kıldım diye tereddüt ediyoruz. Öncelikle şunu söylemek lazım: Bu tür bir şey ilk defa başımıza geliyorsa, selam verip yeniden, tekrardan kılmak lazım. İlk defa yaşıyorsanız yada altı, yedi ayda senede bir böyle bir şey oluyorsa selam verip, estağfirullah deyip tekrardan kılmak gerekir. Fakat bazılarında bu durum bir takıntı haline bir vesvese haline gelebiliyor. Efendim üç, dört vakitte üç mü kıldım, dört mü kıldım diye tereddüt ediyor. Bu gibi durumlarda ihtiyat olanla amel etmek lazım.

İhtiyat olanla amel etmek ne demektir? Asgari olanı baz alıp kısas alıp onun üzerine inşaa etmek lazım. Söz konusu öğle namazı ise eğer, iki mi kıldım üç mü kıldım? İki kıldım diye hesap edip , ikinin ikinci rekatında otururum. Kaide-i ula-yı (İlk oturuş. Namazın vaciplerinden birisi.) ifa ederim, yerine getiririm. Üçüncü rekata kalkarım. Üçüncü rekatın sonunda da otururum. (Niye üçüncü rekatın sonunda oturuyorum?) Ya üçse, o zaman dördüncü rekatın sonunda oturmuş olurum. Efendim, dördüncü rekata kalkarım. Onun sonunda da oturur, selam verir sağıma peşinden sehiv secdesi yapar. Ondan sonrada namazımı tamamlarım.

Burada söz konusu olan ihtimaller nelerdir? Ben hakikaten ikinci rekatın sonunda oturmuş, üçüncü rekatın sonunda ekstradan bir kere daha kaideye, oturmaya oturmuş olurum. Bu durumda derhal dördüncü rekata kalkmam gerekirken araya bir fasıla verdiğim için, es koyduğum için bir farz olan rüknu tehir ettiğimden dolayı vacibi ihlal etmiş, bundan dolayı bu durumu sehiv secdesi ile bu ihlali telafi etmiş olurum. Ben iki diye düşündüm, oturdum iki değilde üç ise o zaman yine üçüncü rekatta fazladan oturmuş oldum. Diğer oturuşum yani üçüncü rekat farz ederek oturuşum aslında ne olmuş olur bu durumda? Dördüncü rekatın sonunda oturuşum olmuş olur.

Binaenaleyh, namazda aslolan ikinci rekatın sonunda bir oturuş birde dördüncü rekatın sonunda bir oturuş ki dördüncü rekatın sonunda oturuş farzdır. Ondan sonra sela vermem gerekiyordu kalktım bir rekat daha fazladan kılmış oldum. Selamı geciktirmiş oldum. Ama namazın bütün rükunları tamam olduğundan selamı geciktirdiğim içinde ekstradan sehiv secdesi yapmak sureti ile namazımı tamamlamış olurum. Böylelikle bu vesvese haline gelmiş olan durumu çözümlemiş olurum. Namazdalarda, abdestlerde vesvese sıkça rastlanılan bir durum, bunları muallakda bırakmak vesvesenin artmasına sebep olacağından dolayı bu asgari telafide işi çözüme bağlamak mümkün hale gelmektedir.

İslam ve İhsan

NAMAZDA VESVESE NASIL ÖNLENİR?

Namazda Vesvese Nasıl Önlenir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.