Meslek Liselilerden Kovid-19'la Mücadeleye ve Ekonomiye Katkı

Lüleburgaz Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, hem Kovid-19'la mücadeleye hem ülke ekonomisine katkı sunuyor hem de bilgi ve becerilerini arttırıyor.

622 öğrencisi bulunan okulun kimya teknolojisi alanında eğitim gören öğrenciler, öğrendikleri teorik bilgileri laboratuvarlarda uygulamaya dönüştürüyor.

Salgının ilk döneminde öğretmenleri Senar Nas gözetiminde küçük çapta hijyen malzemesi üretimine başlayan öğrenciler, salgının yayılmasının ardından taleplerin çoğalmasıyla çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Okulda yaklaşık 2 yılda 60 ton dezenfektan, sıvı sabun, kolonya, çamaşır suyu, yüzey temizleyici, el dezenfektanı, ortam dezenfektanı üreten öğrenciler, Kırklareli ve Edirne'deki okulların ve bazı kamu kurumlarının ihtiyaçlarını karşılıyor.

Okulun yılda 543 bin lira gelir elde etmesini sağlayan öğrenciler, bir yandan da teorik bilgilerini artıyor.

"Öğrencilerimiz mezun olduklarında daha kolay iş bulabilecek"

​​​​​​​İlçe Milli Eğitim Müdürü Cihan Erdem, salgın sürecinde Milli Eğitim Bakanlığının talimatı ile laboratuvar oluşturduklarını söyledi.

Ürettikleri hijyen malzemelerinin Edirne ve Kırklareli'ndeki okullar ile kurumlara gönderildiğini ifade eden Erdem, "Bu çerçevedeki ürünlerimizde sıvı sabun, yüzey temizleyici, çamaşır suyu, el dezenfektanı, ortam dezenfektanı toplamda bugüne kadar 60 ton üretim yaptık. Meslek liselerinin pandemi dönemindeki önemi arttı ve üreten okul modeli ile öne çıktılar. Okullarımızın temizlik malzemesi ihtiyacı karşılandı, öğrencilerimiz üretime katkı sağladı. Üretim tecrübesi kazanan öğrencilerimiz mezun olduklarında daha kolay iş bulabilecek." diye konuştu.

Erdem, toplumun meslek liselerine bakışının salgın döneminde değiştiğini söyleyerek, bu liselerin tercih edilmeye başladığını ifade etti.

Öğrencilerden Elif Ecem ise Kovid-19 sürecinde okulunun önemini bir kez daha anladığını vurgulayarak, "Bunun yanı sıra çevre okullarımız kamu kuruluşlarına da ürettiğimiz ürünleri veriyoruz. Bu işi yapmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz." sözlerine yer verdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.